Şu koskoca dünyada iki zaman arası Tek nefeslik can ile geçer ömür dediğin Türlü nimet içinde boşalmazken sofrası Sevinçle ve hüznünle göçer ömür dediğin
Bağrını yer eylemiş tüttüren sobasıyla Seneleri yol eder ağarmış abasıyla Yaşadığı çileyi bitirme çabasıyla Harmanında hasatı biçer ömür dediğin
Bazen günlük güneşlik ya da hava kararmış Nice düşlere hatrı kendinden önce varmış Tozar gönül şehrinde beti benzi sararmış İçindeki hasreti saçar ömür dediğin
Bin bir melal dilinde uzun geçen kışları Neden koşup çıktığı inemez yokuşları Durup, halinden bezgin daldığı bakışları Umutlara yan çizip kaçar ömür dediğin
.... Gelmiş ayak sürmeye yağmur boran ve karda Beşikten kabre kadar kâr da olsa zarar da Tutunacak dal arar yaprak gibi baharda Varlık içinde sırla açar ömür dediğin.
( Ömür Dediğin başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 18.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.