Eylül
ayrılığa denk, kasımsa tükenişe;
Aşk
yorgunu ayaklar, kalksa yürüyeceğim.
Rüzgâr
sallarken dalı, dal geçerken inişe,
Hala
canlı yaprağım, düşsem çürüyeceğim.
Aşk
yorgunu ayaklar kalksa yürüyeceğim.
Zaten
hayallerdeydin, ne gerçektin, ne de düş;
Diyorsan
ki aşk bitti, sen artık düşümden düş.
Kimseye
hoş gelmiyor aşkı böyle büyütüş,
Aşkın
bilinmezine seni sürüyeceğim,
Aşk
yorgunu ayaklar kalksa yürüyeceğim.
Sana
varamadıkça, damla damla tükendim.
Ayrılık
tesellisi oldum kendime kendim.
Sanma
ki yüreğine batan kara dikendim.
Yine de hasretinden yanıp eriyeceğim,
Aşk
yorgunu ayaklar kalksa yürüyeceğim.
Hor
görme Coşari’yi, aşkın esiri olmuş;
Hasretinden
gönlünde açan gülleri solmuş;
Belli
ki aşka varan yollarına kar dolmuş;
Varmak
için vuslata karı kürüyeceğim,
Aşk
yorgunu ayaklar kalksa yürüyeceğim.
İbrahim
COŞAR