KALİTELİ YAŞAMDA HÜNER SAHİBİ OLMAK
Yaratıcımız hepimizi de üstün güç ve yeteneklerle donatarak yaratmıştır. Elbette ki istisnalar hariçtir. Önemli olan, sahip olduğumuz güç ve yeteneklerimizi nasıl kullandığımızdır. Bize bahşedilen güç ve yetenekleri olumlu alanlarda, rasyonel ve etkin olarak sürekli kullanıp, çeşitli konularda hüner sahibi olmak bizim elimizdedir.
Ataletle yaşayarak, plan – proğram yapmadan, üretime dönüştürmeden güç ve yetenekleri paslandırarak, hiçbir hünere imza atmamak da, insanların negatif içerikli bir tercihidir maalesef.
Hani hepimiz biliriz, derler ki, “bir azası noksan olan bir kişinin diğer bazı azaları daha yetenekli olur.” Gerçekte o kişinin yeni geliştirdiği  hünerler, aza noksanlığının bir sebebi değil, sonucudur. Bir azası noksan olan kişi, o azanın yapması gereken eylemleri, en kısa zamanda o işi en iyi yapacak komşu azalarla gidermeyi başaracaktır. Çünkü başka çaresi yoktur. Hayata sıkıca tutunmak için buna çok ihtiyacı vardır. Haa, hayata küserek ve olumsuzluğa isyan ederek, hiçbir yeni hünere imza at(a)mama negatif tercihi de vardır.
Halbuki, aza noksanlığı olmadan önce, diğer organlar üzerinde aynı çalışma yapılsaydı, o meziyetler yine kazanılırdı. Kim neyi, hangi azasını sürekli çalıştırarak, bıkmadan, usanmadan, istikrarlı ve kararlı bir şekilde devam ederse, aza noksanlığına gerek kalmadan da hünerlenebilecektir.
Gerçek hayatta bunun örnekleri çoktur. Normalde sol kolunu değil de sağ kolunu iyi kullanan bir kişi, bir kaza sonucu sağ kolu aylarca alçıda olduğu zaman, zoraki sol kolunu kullanır. Bir bakmış ki, alçıdan çıktıktan sonra sol kol da sağ kol kadar hünerlenmiştir.
Peki sol kolu da hünerlendirmek için, sağ kolun aylarca alçıya girmesini beklemek ne diye?
Hiç kimse anasından hünerlenerek doğmamıştır. İstisnalar hariç herkes, emek verildiği takdirde hünerlenebilecek güç ve yeteneklere sahip olarak doğmuştur. Önemli olan bu yetenekleri kullanarak hünerli eylemler üretebilmektir.
İnsanların hüner gösterebileceği alanlar çok farklı olabilir. Bunu etkileyen sayısız faktör vardır. Müzik öğretmenini çok seven bir öğrenci müzikte hünerlenmeye yönelirken, resim öğretmenini seven bir öğrenci de resimde kendini yetiştirebilir. Eğer istenirse, emek verilirse ve peşinden gidilirse, bir hünerle kalmadan çeşitli hünerler geliştirme imkanımız mevcuttur. Hatta ikinci ve üçüncü hünerlerin kazanılması daha da kolaylaşmıştır.
Bir enstrüman çalan bir şahıs, daha kısa sürede komşu enstrümanları da çalmayı öğrenebilir. Kalıp ustası az bir emekle çatıyı da yapabilir. Kaportacı boyacı da olabilir. Fizikçi kimyacı da olabilir.
Ancak dikkat edilmesi gereken husus şudur. Her yeni hüner hammaddesini imar etmenin kaliteli bir bedeli vardır. Yeterli kalitede emek verilmediği takdirde, her iki hüner hammaddesi de dümura uğrayabilir. Bir koltukta on karpuzun götürülememesi doğrudur. Ama aklı kullanarak on değil yüz karpuz bir kamyonette götürülebilir.
Bazı insanların çok fazla güç, yetenek ve zaman harcayarak akıllara durgunluk verecek özelliklerde hünerler geliştirdiklerini görebilmekteyiz. Cambazlar, akrobatlar, ekstrem gösteri uzmanları vb. Bazı uzman hekimler tek bir uzmanlıkta kalırken, bazıları daha fazla çalışarak birkaç uzmanlığa sahip olabilmektedir.
Önemli olan husus attığımız taşın ürküttüğümüz kurbağaya değmesidir. İnsanlığa hakkıyla yararlı olması ve gelecek nesillere yüksek kaliteli miraslar olarak bırakılması ana hedef olmalıdır.
“Her akıtılan terin mübarek olmadığı” felsefesiyle, her geliştirilen hüner de kaliteli değildir. Çok büyük çalışmalar yapıp, ileri teknoloji kullanarak, büyük emekler sarf ederek nitelikli hırsızlıklar yapmayı başarabilmek, bir hünerdir. Ancak kaliteden yoksundur, suçtur, maddi ve manevi yüksek vebali vardır.
Yüksek hünerler gösterebilecek iken, tembellik yaparak, kibire dalarak, etkin ve verimli çalışmayarak, beklenilen üretimi ortaya koyamamak ise, önce israftır, suç olmasa bile, kendine ve topluma karşı sorumsuzluktur.
Toprağın altındaki altını veya mermeri çıkarmadan orada tutmak da, çıkarırken bozmak da, çıkardıktan sonra ham olarak ambar da tutmak da, işlerken bozmak da, en güzel şekilde işleyerek pazara sunmak da, işleyip de naklederken kırmak da, yerinde ve zamanında tüketiciye makul fiyatlardan sunmak da, en güzel ürünü yapmak da, kendi ellerimizdedir.
Her yüksek bir hünerin yüksek kaliteli bir bedeli vardır. “Yapamam”, “bilemem”, “zor”, “olmaz”, “arkadaşım bile yapamadı”, “zamanı geçti”, “yaşlandım”, “bu saatten sonra benden bir şey olmaz”, “ne gereği var” vb. gibi olumsuz yaklaşımlar, hüner geliştirmenin en büyük düşmanıdır. Altını isterseniz en güzel bir vitrinde, kullanıcının üzerinde, isterseniz çamurun içinde saklayabilirsiniz. Tercih meselesi.
Emeklilik, mevcut hünerleri en iyi şekilde kullanmak, yeni hünerler geliştirmek ve uygulamak için, en önemli hayat dilimidir. Olgunluk, tecrübe, boş zaman, ekonomik iyileşme, tecrübeli emsal arkadaşlar gibi çok önemli avantajlar mevcuttur. Amir ve mesai baskısı yoktur. İstenilen ekip, grup ve takıma girme imkanı vardır.
Gereksiz yerlerde, can sıkıntısıyla zamanı öldürerek, kazanılmış hünerleri de katlederek, sağlığı kaybederek, atalete ve durağanlığa teslim olarak Azrail’e davetiye çıkarmak, asla ve asla yüksek kaliteli bir insanın işi olmamalıdır.
Bugüne kadar kazanılmış hünerleri rasyonel, verimli ve etken kullanmaya devam ederek, yeni yeni ve yararlı hünerler geliştirerek, çevreye ve insanlığa yararlı olma aşkı ile yanıp tutuşmak, sürekli hareket halinde ve gelecek nesillere yüksek kaliteli miraslar bırakma sevdasıyla yaşamak ise, yüksek kaliteli bir insanın işidir.
Selam, sevgi ve dualarımla.  Allah’a (cc) emanet olunuz.
15 Aralık 2015.  Salı. Saat: 07.30. Antalya
Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
Kaliteli Yaşam Uzmanı
 
( Kaliteli Yaşamda Hüner Sahibi Olmak başlıklı yazı S. COŞKUNER tarafından 15.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu