Unut/ ( I )
Ölümü bu
kadar sevdiğimi bilmezdi kelimelerim
Gözlerin
sonsuzluğu kucaklarken
Yüreğimin
cümleleri ağlardı
Yarınına
tutunamadan
Yolu
keskin virajlarda
Yalpalaya
yalpalaya…
Biz
öylesine tazelerdik hayatı
Dudaklarımızda
özlem
Nefes
nefese tüterdi
Söylenmemiş
sözcükler yemin içerdi aşka
Yapraklar
yeşil düşerdi gözlerine
Hatıraları
rehin bıraktığımız günlerde
İsimlerimiz fısıltıyla yankılanırdı sokaklarda…
Bazen ölü
doğum dedikçe
Kelimelerin
zembereği boşalır
Vuslatın
kifayetsiz izlerinde
Şehirler kefen
giyinir sonsuzluğa
Ar damarı
çatlamışların
Bakışlarına
tebessüm ektiğimiz
Köşe
başlarında…
Umut/ ( II )
Aslında
viran kalışların yüzüne baka baka
Bağrımın
en zayıf yerine vurdu hayat
Suskunluğun
dalgalarında
Heyecanına
yenik düştü şiirler
Bütün
masallarda
Sonu
hüsran biterken
Mecnuna
çıktı adım
Sefan
olsun…
Her şeyi
biliyor parmaklarım
Zamanı
örten gecenin
Soluğunu
hapsediyorum ellerime
Yüzünü
kalbime kazıyorum
Öyle
bakıyorum aynalara
Notaları
tiz bastığım
Bu
sıralarda…
Düşünüyorum
Faili
meçhul adımlarım
Geceye
kuş olup düşerken
Firaridir
kalbimin kapıları
Şimdilerde
aldırmıyorum yokluğuna
Zamana
dur payı verip
Rajon
kesiyorum bu anlamsızlığa…
Sen
doluyken kalbim
Yere
düşüyorum
Evrene
dağılıyoruz
Parça
parça
Ey aşk!
Biz artık
ölümsüzüz…
Âdem Efiloğlu