Ehliyetin varmış, tamam anladık
Getir ruhsatını, insan bilelim
Maskenin ardında, melek misali
Göster suratını, insan bilelim
Kimisi güvenir, beyaz atına
Kimisi sığınır, kravatına
Kimisi yaslanır, fani tahtına
Hepsinden arın da, aşan bilelim
Cinler meclisine, giren çarpılır
Vicdanî duygular, bir bir kırpılır
Ham meyveler, kök dibine serpilir
Gürleyince yağ da, nisan bilelim
Gösteriş kaldırmaz, yolun kuralı
Nerde yüce tahtlar, hani kralı?
Çile çöllerinde, bahtı yaralı
Hüseyin’lere eş, Hasan bilelim
İlim sermayesi, hürmete tahvil
Verirken karınca, talebinde fil
Dünyada müflissin, ahrette sefil
Kilimde ilmek ol, desen bilelim
Dur demekle, durulmuyor ki dünya
Aydan ışık aldık, güneşten ziya
Kalplere yakışan, lekesiz haya
Pişeni, koşanı; coşan bilelim
Kalıplara hapsedilen insanlık
Kavrulmaz yağıyla, ama yağdanlık
Beş yüzyıl planlar, düşünce anlık
Ses ver kâinata, lisan bilelim
Rüzgârın önünden, esen bilelim
Ali Rıza Malkoç
30/05/2009 Bursa