hayat bir yelkovanın ardına saklanmış zamandı
kanayan yaraları unutturamadığı için bin pişman
ve mahcup bir çocuk gibi elleriyle yüzünü saklayan
ömrüm durmadan kanayan bir hicaz
göz altlarımda alçıya aldığım acılar
ve sen hiç gelmeyen yar
her parmağımda geceleri için için ağlayan
gizli bir intihar
öyle yoruldum ki
bir hazandan arda kalan yaprakları eteklerimde
ve hatıraları sırtımda taşımaktan
artık bir sabahı daha karşılamaya gücüm yok
ve istiyorum ki
bir defa da serçeler yerine
martıların hüznü başlatsın sabahları
düşünüyorum da bazen
ne çok acı sığmış yüreğime
hadi ben bütün acılardan geçtim de
benden bir türlü geçmeyen
inatla bir sen kalmış içimde
bu gece en sevdiğin şarkıyı öptüm
bir martının kanadından
onun gözleri de hüzün kokuyordu benim gibi
iliklerine kadar
üşüyen kirpiklerime sürdüm en güzel gülüşünü
gözlerimden düşen iki damla yaşta kanadım sonra
tırnaklarımdan kanatırcasına kazıdım geçmişi
her zemheride papatyalar açtırdım yüreğimde
yine de bir tek seni unutamadım
şiirler yanıyor avuçlarımda el değmiyor
seni yazmak istiyorum sevgili ama
kalem şaha kalkıyor dizeler isyana
bir defa da
sen baştan ayağa şiir olup gelseydin ya bana
seni unutamadığım için kızma bana sevgili
ve şimdi
ya bütün anıları alıp avuçlarına geri dön bu aşka
ya da bitir artık acılarımı
tek bir kurşun sıkıp bağrıma
Gamzelimm
(
Martıların Hüznü başlıklı yazı
Gamzelimm tarafından
12.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.