Gerçek şu ki, avuç avuç duaları olmasa
"Gamlı konak" târumardır; anne hakkı ödenmez!
O’dur herkes yıkılsa da sağlam kalan tek direk
Anlatmaya "hece" yetmez; akıl, idrâk, göz gerek
Gün gelipte kaybedince feryâd eder her yürek;
Başlar eğik, ruh bîzârdır; anne hakkı ödenmez!
Canından can verir idi, mümkün olsa ömre ek
Ona mahsus bir an dahi ayrılınca özlemek
Her arsızlık, câna cefâ, "affı kesin hak" demek
Niyetini istismardır; anne hakkı ödenmez!
O anne ki, evladının yüreğine toz konsa
Gül benzine gölge düşer, ağlar, bir el dokunsa
Vakit artık akşam üstü, hicrân günü yakınsa
İmâr için son ihtardır; anne hakkı ödenmez!
Bir tek o’dur, kırılsa da, ayırmayan özünden
"Yavrum" derken, şefkat kokar, sevgi akar sözünden
O yüzdendir, kaybedince, her öksüzün gözünden
Yağan seldir; vakt-i zâr’dır! Anne hakkı ödenmez!
Akraba, dost, konu-komşu; neticede elâlem
Bir tek "anne" yazar iken "vefâlıdır" der kalem.
Haddi aşan her kelime, yüreğine her elem
Telâfisi zor zarardır; anne hakkı ödenmez!
Her cân için, gün gelince, bu âlemden göç olur
Sevap günah ayıklanır, elde kalan "hiç" olur
Cürm-ü sabit "taksirli suç", "keşke" için "geç" olur
Mevsimler kış, yağan kardır; anne hakkı ödenmez!
Kıymetini bilmese de, incitse de bir şâki
Mahşer günü geldiğinde öğrenecek, illâ ki
Senede bir anma ile, el öpmeyle sanma ki
Ecrin tamam, Rabbin Yâr’dır; ANNE HAKKI ÖDENMEZ!
Mecit AKTÜRK