Merhaba,
Nedense bu mevsimde memlekete gitmek gelir içimden. Akrabayı, arkadaşları, dostları görmek, bozkıra bir yeşil halı gibi döşenmiş ekin tarlalarını seyretmek, yol boyundaki, kırdaki çiçeklerden toplamak mutlu eder beni. Oysa eşsiz güzellikteki vatanımızın bugün içinde yaşadığı ortam bu mutluluğu yaşamaya izin vermiyor. Yürekler yanıyor, bu yangın her gün daha büyüyor. Bu duygularla yazdıklarımı paylaşıyorum. Umarım ülkemize bir gün her yönüyle gerçek anlamda bahar gelir.
………………………………………………
Bahar geldi ya memleketime
Yemyeşildir tarlalarda ekinler
Her gün devrilip giderken ömrümüzün sonbaharında
Günler
Sanki fısıldar gibidir
Kulağıma
Bir ses
“Kaçırma, bozkırın baharını
Gel, dolaş doğduğun toprakları
Kuruhöyük, Gölyeri, Karaçalı
Taksimler ve Ayvalı’yı"
İki pınar vardı Gölyeri’nde
Yerden kaynayan
Billur gibiydi suyu
Kurbağalar zıplardı kenarında bu pınarların
Binerdik bir eşeğe iki kardeş
Eşeğin sırtında heybe
Heybenin gözlerinde testiler
Doldururuz testilere bu can suyunu
Midesinden ameliyatlı babamız
İçemez köyün kumlu suyundan
Bir an önce gelmemizi bekler
.....
Bunaldım bu koca kentin gürültüsünden
Egzoz kokusundan, araba sesinden
Akşamları geç televizyonun karşısına
Dinle, seyret haberleri
Bu güzel yurt, bu bereketli topraklar
Aydınlanıp kalkınması gerekirken
Hiç bu kadar çaresiz olmadı
Çok uzun yıllardan beri
“İstikrar getireceğiz!” diyenler
On kaç yıldır ülkeyi yönetenler
Bir tek şehit haberlerinde getiriyorlar
İstikrarı
Her gün üçer beşer yitiriyoruz
Gencecik fidanları
Bir gün sorulur mu bunun hesabı
“Açılım” yutturmacasıyla
Bomba, silah yığdıranlardan
Nasıl bir utanmazlıktır bu
“Aldatıldık!” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışanlardan
Subayı da, uzmanı da, onbaşısı, eri de
Tüm şehitler
Hep
Yoksul halk çocukları
Bu yurdun öz evlatları
Onlar gittikçe yüreğimiz yanıyor
Hakkından gelemez mi koskoca devlet
İsyan eden bu vatan haini bölücülerin
Nedir bu yangın
Otuz bilmem kaç yıldır
İyileşmez yara gibi
Durmadan kanıyor
.....
Çekip gitmeliyim
Nisan yağmurları başlamadan
Koklamak için bozkırın bahar çiçeklerini
Görmek, dolaşmak için
Karaçalı’yı, Kuruhöyük’ü, Suçıkan’ı
Gölyeri’ni
Bir merhaba demeliyim
Eşe, dosta, akrabaya
Çiğdem toplamalı
Kangal kazmalıyım tarlalarda
Tandırda sac
Sac üstünde içli çörek
Yanında ayran
Ve tanıdıklarla bal tadında sohbet
Çekip gitmeliyim
Memleketime
Bu baharda
Hiç kesmedim umudumu
Bu bahar
Bir gün
Güzel ülkeme de gelecek
………………………………………………………………………………
12 Nisan 2016