Size göre hava hoştu
Sıradan bir boyaydım
Yalnız odanın yaşlı perdesiydim
Gökkuşağı kaçkınıydım
Öylesinedir ya şair kayboluşu
Kiminde manifaturacı gözdesiydim
Üç metreydi vaz geçilmez kefen
Elbette gelirdi sıramız
Belki de arkanızdaydım
Bazılarınız halen sarhoştu
 
 
Hazan sarısıyla yoktu alakamız
Bir dikkat etseydiniz lütfen
Güzün rengine kapıldınız
İlginçtir üç gün ayrılık sonrası
Son dakikalarıydı bir kelebeğin
Bitmişken hayat yokuşu
Kanadındaydım eften püften
Üşendiniz toprağa sarmadınız
Küçüktü nispeten
Belki de haklıydınız
 
 
Serserilik diyeceksiniz
Hikâyesiz bir denizköpüğünün
Bulanık bir masalıydım
Söylesek farkında mıydınız?
Yakamozların benimle görüştüğünün
Nerden bileceksiniz
Aslında fena yanıldınız
Çok önemi vardı üşüdüğümün
Koca suyun kaç kez kıyısındaydım
 Ufuktu az ötemiz
Siz hiç varamazdınız
 
Kafayı dinlediğim de olmuştu
Karşıki dağın burcundaydım
Kış emanetiydim aklınız sıra
Az çok sigara sarmasıydım
Yanıp gittim çaresiz
O dudak ne yorulmuştu
Birçok kez tıksıra tıksıra
Ezip geçtiniz
 
 
Bir şiir yaslandı geçen
Sabahın taze ışığında
Kaplamıştım üç sayfayı peşinen
Mısralar taştığında
Kara kalem işgalinin yarısındaydım
Hatıralar yapıştığında
Ölmüştü dizelere yetişen
 
 
 
Bir gün siz de göreceksiniz
Tepelerde kaç  kördüğüm
Kazılıydım kumsal taşında
Hayretler edeceksiniz
Doğrudur pasa yürüdüğüm
Demir kapının her tarafındayım
Buluta kızardım bu yüzden
Açık arardım çatık kaşında
O sıra küstüm kavgalıydım
Siz boş ver diyeceksiniz
Perdedeydim uzun süre kapalıydım
Severdim nisanı yağmur dışında
 
Duruyordum köşenizde
Az ederli buzdolabındaydım
Hem üst hem alt kapısında
Kireç kaplı odanın parçasıydım
Birazcık kederi
Bir tutam kalmıştı elinizde
Suya sabuna sarılmıştınız
Bazen günü geçmiş sütteydim
Yüzüm ekşimişti bir ara
Yanıma yaklaşmadınız
Birçok defa söğütteydim
Alışıktınız bu terasa
 
Bazen zoraki duvardayım
Unutulurdum yıkılsa
Ne varsa kırmızı sözlerde
Silinmeye dünden razılar
Belki yazanın aklındayım
Hani bir de kanı az yüzlerde
Buruşturulmuş kâğıttaydım 
Ayakkabı izi bulaşmıştı
En fazla çöp kutusundaydım
Birkaç çocuk kurcalamıştı
 
 
İşte hayli yaşamış saçtayım
Beyazın garibiyim olsa olsa
Hani desem bahar yeni
Bir genç rüzgâr elimden tutsa
Gezdirse düzlerde
Fırçası alsa götürse beni
Umudun falı tutsa
Bir ara kahverengi gözlerde
Ne çok oyalandım
Hadi bir baksanız
Halen orda mıyım?
 
Dr.süreyya burak önder

 

 

( Garip Beyaz Hikayesi başlıklı yazı burak1907 tarafından 13.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu