Hoyrat geçen bir ömrün akabininde
Ne kızıl şafaklar gömdük karanlığa
Güneşin doğuşu,batışı farksız artık
Nasıl doğarsa doğsun,kime ne
Hancı bir kaderin yolcu bireyi olduk
İki ağrı arasında her sızıya misafir
İki hüzam söze yapılan her notaya hüzün
Hayat şarkısına konu olduk istemeden
Sonra biz yandık mızrap vurunca bam teline
Sonra biz yandık hicran geçen bir ömrün bereketsizliğine
Her şarkıda bir tutam hicran olduk
Her şarkıda ayrı bir umut yitirdik
Her şafağa bir gün daha kurban ettik
Çocuk kalan birikimimizde
Yittikçe bir bir kalan çocuk yanımız
Ayrı tavda dövüldük derinden derine
Hiç olduk fani bedenin taşıdığı yalacı nefeste
Hoyrat geçen bir ömrün akabinide
Ne kızıl şafaklar gömdük karanlığa
Bir gün daha doğacakmış,kime ne
Kefene sardığımız düşlerimizin naaşı
Henüz yeni gömüldü
Musallada durduğu izi daha tap taze
Peşinde kaç asır yaş döküldü gözlerimizde
O yaşlar kısa ömrün kaçına bedel
Gün ışığı görmemiş varoluşun daha kaçına gebe
M.Kılıçel
(
Ne Kızıl Şafaklar Gömdük Karanlığa başlıklı yazı
M.Kılıçel tarafından
26.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.