(Deniz Gezmiş’e)
Tıpkı ellerimiz gibi
Ne zaman göz göze tutuşsa gözlerimiz
Ve ne zaman mehtaplı bir gece gibi
Ay ışığı dökülse gözlerimizden
Utangaç ve acemi bakışlarımız ışıl ışıl çarpışırdı tenhalarda…
Yüzünde bahar ve güneş taşıyan bir çocuk gibi
Ne zaman sevinçle koştursak sokaklarda
Ve özgürlüğe koşulu bir kavganın
Hasrete bulaşmış bir aşkın
Ve aşka dair muhteşem bir düşün en olmadık bir anında
Bir martı telaşıyla ne zaman gülsek birbirimize
Ve ne zaman içli bir şarkı gibi
Dokunsa gözlerimiz birbirine
Dudaklarımıza martılar konup konup havalanırdı…
Ne zaman sussak
Ve ne zaman kavgadan, sevdadan söz etmeyi unutsak
Bir devrimcinin yerine getirilmeyen son arzusu
“…demli, sıcak, güzel bir çay…”
Ve “…Rodrigo’nun o ünlü Gitar konçertosu…” gibi
Biraz üzgün, biraz kırgın, biraz yaralı
Darağacında susturulan üç güzel halk türküsü
Kavgadan erken ayrılmanın o dayanılmaz hüznü
Ve imkânsız bir düş gibi
Aramızdan sessizce geçip giderdi aşklar
Ve aşkları yarım kalan arkadaşlar…
(6 Mayıs 2016)