Şöyle, bir oturak olsa da otursak.
Ama, bir ağacın altında olsun.
Ağaç dediysek de öyle lalettayin bir ağaç değil.
Çınar olsun mesela.
Her esintide şarkı söyleyen yapraklarla dolu olsun dalları.
Olsun da, öyle kuru kuruya olmasın.
Önünden bir dere aksın şıkır şıkır.
Balıklar oynaşsın derede.
Nereden doğduğu görünmesin derenin.
Ama bilinsin...
Tepelerin ardından,

Taa karşıki dağların eteğinden gelsin.
Üç köy geçsin gelirken, henüz mahalle olmamış.
Köylünün bakışlarını taşısın getirsin.
Ve akan suyun pislik tutmadığı zamanlardan gelsin pırıl pırıl.
Bir tek yağmurlarda bulansın suyu.
Oturak da ıslanır yağmurda. Oturamam nasıl olsa...
( Oturak başlıklı yazı birinsan tarafından 10.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu