Çiçekten Çiçeğe Koşuyordu
İpinden boşanmış, bir boğa gibiydi.
İntikam dumanları çıkıyordu burnundan.
Güzelmiş çirkinmiş demiyordu, istediğinden
intikam alırken
Çiçekten çiçeğe konuyordu.
Yine’de ihanet edeni, çıkaramıyordu
aklından.
Yaralıydı.
Başka bedenlerde, arıyordu çaresini
İntikam merhemlerinden, sürüyordu
yarasına.
El üstünde tutuyor.
Güzelmiş çirkinmiş demiyordu, kim çıksa onun
karşısına
Çiçekten çiçeğe, konuyordu.
Yine’ de ihanet edeni, çıkaramıyordu
aklından.
Bir gün, biri çıktı karşısına.
Dolunaydan, taze açmış gül koncasından, farkı
yoktu çıkanın.
Geçti, karşısına!
Gözlerini kamaştırdı, intikam peşinde
koşanın.
Sevdi sevildi, sebebi olsa’ da yeni
tutmuş bir haram elmanın.
Çiçekten çiçeğe konuyordu.
Yine’de, ihanet edeni, çıkaramıyordu
aklından.
Yıllar geçmişti, aradan.
Akan kan dondu kaldı, akmaz oldu intikam
dolu bedenden
Ceza verdi, yüce Yaradan.
Bu yüzden güller kurudu, bir zamanki gülen
yüzler soldu.
Dereler, kurudu.
Nehirler, ırmaklar denizler kurudu.
Ne ihanet kaldı, ne’ de bir gerçek, hepsi
çıktı gitti akıldan.
17 Mayıs 16
Ahmet Yüksel Şanlı er
(
Çiçekten Çiçeğe Koşuyordu başlıklı yazı
Ahmet Yüksel tarafından
17.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.