gardaşım geldi acı haberin dünya yıkıldı başıma
bir köşede yıkılıp kaldım  duramadım ayakta
bağırdım çağırdım da duyuramadım sesimi  
gitme bırakma beni diye 
yalvardım ardından defalarca
duymadın mı sesimi  
bırakıp gittin ya beni ah gardaşım

son kez olsun aç gözlerini ne olur bak yüzüme
doyasıya sarılayım sana 
ne olursun gardaşım  diye 
öpeyim seni son bir kez olsun
gardaşım kokunu içime çeke çeke
kimeydi bu küskünlüğün  bu acelen niye
yaktın ya ciğerlerimi 
küle döndüm acından ya ah gardaşım

sustu konuşan bülbül gibi dillerin konuşmaz oldu
gülmez oldu gülen yüzün gül benzin sarardı soldu
kapandı karagözlerin 
gardaşım uykun bu kadarmı çoktu
dünya fani ölüm ani 
bir kuş olup uçtun elimden ansızın
kalp sızım derin yaram dermansız derdim
yüreğimde hep yanacak  hiç sönmeyecek ateşin
yaktın ciğerlerimi  küle çevirdin
ölmeden mezara koydun ya beni ah gardaşım

çok koştum ardından  yetişemedim sana
düştüm kaldım olduğum yere 
çok yalvardım bırakın gardaşımı 
o bensiz  kalamaz diye
ne yaptıysam alamadım  ellerinden seni ya gardaşım
gardaşım 
bedenimden canımı sanki söküp aldın
söyle bu acıya bu yürek nasıl dayansın
sen benim  yüreğimin hiç kapanmayacak yarasısın
yaktın ciğerimi  küle çevirdin ya  gardaşım








( Zamansız Ayrılık başlıklı yazı hanife duman tarafından 6/10/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.