Gül Kokulu Sabahlarda
GÜL KOKULU SABAHLARDA
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş
Gazetesi 21 Haziran 2016
……………………………………………
Güneşin gülümsediği ve gül kokulu
sabahlarda, yine kültürden, sanattan. edebiyattan söz etmek istediim. Çünkü
ben, kendimi bildim bileli, kültür sanat ve edebiyat ile beslendim. Yazmak,
okumak benim yaşam tarzımdır. Tam 40 yıldır elimde kalem. 29 yaşımda kendimi
ulusal gazetelerden Hergün ile Yeniasya
Gazetelerinin içinde buldum. Gün oldu
Gazi Şehrin Barak Kültürü ve Folklöründen söz ettim, Gün oldu Kavaklıktan,
Kırkayak Kahvesinden, gün oldu Eblahanda Ciğer Kebabcısı Memik Ustadan söz
ettim. Bazen Yunus ile yolculuk ettim, bazan Dadaloğlu ile dağlara çıktım.
Karacaoğlan gibi âşık oldum, yer, yurt
gezdim şiirlerimde. Hala yazmaya devam ediyorum ve edeceğim. Dilimin döndüğü ve ömrümün yettiği kadar.
Bugün sabahleyin uykudan uyanıp da, çalışma masama oturduğumda, Alkış,
Tay, Kumru, Çıngı, Basamak, Gaziantep Life, Maki ve Bizim Ece gibi bir çok kültür sanat ve edebiyat dergilerini
sehbamın üzerinde görünce, gençlik yıllarım gözlerimin önünde bir sinema
filmi gibi geldi, geçti. Çünkü gençlik
yıllarımın hızlı dönemi Gaziantep’e bağlı Oğuzeli’nin Yakacık (Zıramba)
Köyünde geçti. Bu kadar yayın organına
ulaşmak mümkün değildi.
Hayat Mecmuası ve Akbaba
Dergisinden başka,tanıştığım kültür sanat ve edebiyat dergisi yoktu. Fakat Rıza Polat Akkoyunlu’nun Güneyden
Geliyorum, Cahit Sıtkı Tarancı’nın 35 Yaş, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Beni Unutma,
Şemsi Belli’nin Satırbaşı, Yaşar Kemal Gökçeli’nin İnce Memed’i ve adlarını unuttuğum niceleri, ellerimizde
köyden köye dolaşırdı. Ama o günlerde, bizim kuşağın okuma alışkınlığı vardı.
Ellerimizde de, ciddi ve okumayı değer yayınlar olurdu. O zamanlar
kültürün sanatın ve edebiyatın
içine edenler de yoklardı. Şimdi, asıl
konuya dönüyorum.
Kayda değer kültür sanat ve
edebiyat dergilerinden, Rahmetli Ahmet Kabaklı’nın yayınladığı, Türk Edebiyat
Dergisi, ciddi anlamda, kültür, sanat ve edebiyatımızı yansıtan bir üründü. Bu
dergide ilk olarak “Hasret” Şiirim
yayınlanmıştı. Mayıs 1994. Gazi Altun
Beyin yazı işleri müdürlüğü dönemiydi.Türk Edebiyatı Dergisinin son yazı işleri
müdürünün Beşir Ayvazoğlu olduğunu hatırlar gibiyim. Daha öncede, yukarıda sözünü ettiğim Gazi Altun, İsa Kocakaplan, Sevinç Çokum, Servet
Kabaklı, gibi isimler Türk Edebiyatı
Dergisinin yazı işleri müdürlüğünde bulunmuşlardı. Ama şimdi kimler var?
Çizgisi nasıl? Haberdar değilim. Bu da benim için bir eksikliktir. Çünkü
şiirlerimin yayınlandığı Türk Edebiyatı Dergisinden uzak kalmamam gerekir idi. O günden bu güne
kadar, sayısız kültür sanat ve edebiyat dergileri ile yakından tanıştım.
Tanıştığım bu dergilerde çok sayıda
şiirlerim ve nesir yazılarım, araştırmalarım, folklörük çalışmalarım yayınlandı.
10 Mart 2016 tarihinde “Kümbet Altında”
Dergisi ilk defa elime ulaştı. Dergiyi yüzeysel olarak gözden geçirdiğimde,
derginin içinde önemli yazılara,
şiirlere ve önemsediğim isimlere rastladım. İnşallah çizgisi böyle devam eder
diyorum. Dergiyi okuduktan sonra, derginin genel yayın yönetmeni Ünal
Kar’ı telefon ile arayıp, dergiyi bana gönderdikleri için
Kümbet Dergisi Sahibi İrfan Yıldız Bey’e ve Kümbet Dergisi mensuplarına
teşekkür ettim.
Hemen aklıma,
ülkemizde kültür sanat ve edebiyatımıza ciddi anlamda hizmet eden isimlerden
İhsan IŞIK, Osman BAYMAK, Prf. Dr. Ramilya Yarullina YILDIRIM, Mehmet
HENGİRMEN, Canseli DONAT, Av. Abdulhadi
BAY, Mümin ULUC gibi isimler geldi.
İhsan Işık Hocamız hiç kimseden katgı
payı istemeden, benimde içinde yer aldığım, 10 Ciltlik “Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçıları ve Bilim Adamları Ansiklopedisi”ni yayınladı. Aynı zamanda
sözünü ettiğim ansiktlopedi Almanca, İngilizce ve Fransızca olmak üzere,
Türkçemizin dışında 3 dile çevrildikten sonra, sözü edilen devletlerin kültür
bakanlıkları bu ansiklopediden, kütüphanelerine satın aldılar. Bizim kültür
bakanlığımız da İhsan IŞIK Bey’e ödül verdikten sonra, satın alıp bütün kütüphanelerimize
gönderdiler. Balkan Aydınları ve
Yazarları Derneği Başkanı Osman BAYMAK, aynı keza, Canseli DONAT Hanımefendi ile birlikte çalışarak, “TÜRK DÜNYASINDA ATATÜRK ŞİİRLERİ” ve TÜRK
DÜNYASINDA ÇOCUK ŞİİRLERİ” Antolojisini
çıkardılar ve içinde adıgeçen bütün şairlere ücretsiz olarak beşer adet
dağıttılar. Dr. Mehmet HENGİRMEN, Mayıs 1997 tarihinden itibaren tam 4,5 yıl
Ankara Üniversitesine bağlı TÖMER’in ürünü olan
”ALLEBEN” DERGİSİ”ni çıkardı ve Türkiye içinde bütün yayın organlarına
ve yazarlarına ücretsiz olarak dağıtımını
yaptı. Prf. Dr. Erdal Ceyhan. Doç.Dr. Behiye
Köksel, Dr. Abdulkadir Tanrıverdi, Tamer Abuşoğlu ve ben, Alleben
Dergisinin yazı kurulunda idik. Av.
Abdulhadi BAY, 2010 Nisan ayından bugüne kadar
“KUMRU DERGİSİ”ni Gaziantepte yayınlayarak bütün Türk Devletlerinin şair
ve yazarlarına ücretsiz olarak
dağıtımını yapıyor. Prf. Dr. Ramilya Yarullina YILIDIM, “Fırattan Volgaya
Medeniyetler Köprüsü” adı altında ve akademik çalışma olarak, Adıyaman
Üniversitesinde kabul gören 520 sayfalık, araştırma kitabını yayınladıktan
sonra, kitabında yer verdiği isimlerin ücretsiz olarak adreslerine postalaadı.
Beni telefonla arayarak adresimi aldı ve kitaptan sağolsun bir adet, adresime
gönderdi. Değerli hocamız bu kitapta, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep ve
Mardin illerimizin Kültür, Sanat Edebiyat ve Edebiyatçılarına yer vermiş. Mümin
ULUC, ülkemizin kaydadeğer şair, yazar ve ozanlarını Kapadokya Kültür
etkinliğine davet ediyor, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Hacıbektaş gibi
şehirlerimizi gezdirip, bu illerimizi,
şair, yazar ve kültür adamlarımıza, kültür
adamlarımızı da, bu il ve ilçelerimiz ile tanıştırıyor. Hiç bir ücret
talebinde bulunmadan. Mustafa Gökçek, “Yorumlama Saatleri (1) “Adlı kitabını
Hürriyet Gazetesi Yayınlarından çıkarmış ve bu kitapta 20 şair ve yazara yer
vermiş. Bu kitapta sağolsun bana da sayfa ayırmış. Ücretsiz olarak
adreslerimize gönderdi.
Edebiyat kelimesinin edepten geldiğini
hepimiz biliyoruz. Öyle ise, Antoloji çıkaracağım, dergi çıkaracağım diyerek,
arkadaşlarından katkı payı toplayıp da, sözlerinde durmayanların yaptıklarına
ne denir? Ben bir şey demedim, sizden soruyorum. Bu yollarla katkı payı diye
topladıkları paraları ceplerine indirip
de, topladıkları az miktardaki
paralarla, hem edebiyatımıza, hem de
kültür ve sanatıımıza gölge düşürenlerin,
adlarından söz etmeyeceğim. Çünkü ben, öldükten sonra da, yaptığım
iyilikler ile anılmak istiyorum. Ama onların adlarına kendim üzüldüğümü
sizlerden saklayamam. Son söz burada, edebiyat sözünün, edepten geldiğini bir
defa daha hatırlatarak, edebi ve edebiyatımızı, hepimizin koruması
gerektiğinin bilinmesini istiyorum derken, Gaziantepte, Gaziantep’in Kültür Sanat ve edebiyatına,
geçmişte “YÖRE” dergisini yayınlayarak
hizmet eden Rahmetli Mehmet SAĞLAM Bey’i ve halen Hizmet veren Gaziantepte
Life Dergisini yayınlayan Seydi
Cumhur APİ’yi, Kumru Dergisini ve Av. Abdulhadi BAY’ı da, unutmamak gerekir derken, Gaziantep’in Kültür
Sanat ve Edebiyatını araştıranlara LİFE ile YÖRE Dergileri günümüzde bir kaynaktırlar. Aynı zamanda Gaziantep Life Dergisi bir mağazin dergisidir. Bunu
da unutmayalım, mağazini de basite
almayalım…
(
Gül Kokulu Sabahlarda başlıklı yazı
Ahmet AYAZ tarafından
21.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.