Online Üye
Online Ziyaretçi
Kim ezanı işittiği zaman, “Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allah’ım! Muhammed’e vesileyi ve fazileti ver. Onu, kendisine vaat ettiğin makam-ı mahmud’a ulaştır” diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefaatim vacip olur. Hz. Muhammed ( S.A.V.) Nesai
Şeytan ve şeytana hizmet edenler…
Şeytanlar, şeytana hizmet edenler, olaylara seyirci kalanlar. “Zulmedenlere başkaldırmak er kişi işidir. Rıza göstermekse şer kişi işidir.” Hayat bizi öyle bir meşgalelerle yoğuruyor ki; ne zaman nerede ne yapacağımıza şaşırır hale geliyoruz. Tabii olayı anlayan ve hissedenler hariç.
Aslında başımıza gelenler büyük bir imtihan lakin daha büyüğü bizim olaylar karşısındaki sabrımız ve tavrımız çok önemli. Bir tarafta zalimler gurufu, o kadar güzel kamufle olmuşlar ki, yapılan zulmü bile cıcılı bıcılı gösterip ellerindeki kanı sırtlarındaki kamburu, zalimliklerini örterek Müslümanların önünde liderlik pozları veriyor bizler düzelticileriz diyorlar.
Bizim saf Müslümanlarımız ise inadına takım tutar gibi saf belirliyor ve kulaklarımızı kalbimizi kapatıyoruz. Eleştirilmeyi hakaret sayıp istişareden uzaklaşıyor olayları şahsileştirip kararlar veriyoruz. Ya gerçekten safız sorgulamıyoruz, bu yanlışlarımızdandır. Ya çıkarları uğruna Kur’an ve sünneti kullanıyor veya maddiyat karşılığında satıyorlar bu daha feci bir durum. Ya da banane beni ilgilendirmiyor, benim cemaate, tarikata dokanmıyor veya hocanın söylediğini yapın yaptığını yapmayın diyerek Müslümanlara sahip çıkmayan zulme ses çıkarmayan zavallılardan oluyoruz farkına varmadan.
Bir toplum banane demeye başlamış komşusu açken kendisi tok yatmaya, garip gurabaya sahip çıkmamaya, yetim bırakmaya ve onlara zulmetmeye hakkını yemeye başlamışsa o toplumun başına büyük bir bela çok yakın demektir.
Pekii ne yapmak lazım; önce helak olan kavimleri dikkatlice incelemek lazım. Etrafımızdaki olaylara daha dikkatli duyarlı olmak zorundayız. Zulme rıza göstermeden müdahil olmalı elle, dille, bugz ederek tarafımızı seçmek zorundayız. Bir olmak diri olmak zorundayız. Kısacası ENSAR olmak zorundayız.
Hatalar ve kusurlar üzerine, veballer ve günahlar üzerine yapılan binalar dayanmaz. Onun içindir ki inandığımız dini kaynağından öğrenmeli yaşantımıza geçirmeliyiz. Sorgulamalıyız doğruları bulmalıyız... Vesselam uyanık olmalı; ya olduğumuz gibi, yada göründüğümüz gibi olmalıyız.