Bir akşam üstüydü gidişin
Aylardan temmuz
Arkandan koştum yetişemedim
Söyleyecek o kadar çok şey vardı ki
Hepsini içime attım
Yaşlı gözlerle yolcu etmek istemedim
Biliyordum
Gidersen içimdeki ateş sönecekti
Ve bir daha hiç kimse
Bu ateşi yakamayacaktı
Karanlığa gömülecekti herşey
Pusulasız bir gemi gibi
Yolumu kaybedecektim
Gidişini görmemek için gözlerimi kapadım
Öylesine acıdı ki içim
Keşke oysalardı gözlerimi
İnan bu kadar acı duymazdım
Acım yaş olup akmalıydı gözümden
Ağlayamadım
Gidişini önlemek için tutmalıydım ellerinden
Kapanmalıydım ayaklarına
Peki ben ne yaptım
Sana bu kadar yakınken
Olduğum yerde öylece kaldım
Ellerim değil miydi
Her dokunuşumda seni ürperten
Ürperirdin yine biliyorum
Bir kez dokunsam tutsaydım ellerini
Gidemezdin
Bir yıkım oldu gidişin
Sen adım adım uzaklaştıkça benden
Çöküp kaldı bedenim olduğu yerde
Nice acılara göğüs geren bu yürek
Bu kez yenilmişti
Kendimi toparlamalı ayağa kalkmalıydım
Kalkamadım
Oysa ben gideceğini biliyordum
Hazırlamıştım buna kendimi
Kaçak zamanları yaşıyorduk ikimizde
Zaman su gibi akacak
Ve sen gidecektin ...
Refik
26 . 07 . 2016
İstanbul
(
Zamansızdı Gidişin başlıklı yazı
keskin2011 tarafından
26.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.