Yine hazan mevsimi geldi
Yine yapraklar dökülecek
Yine hüzün hükümranlığını sürecek
Peki,
Gönlümdeki fırtınayı hangi şiir anlatacak ?
Hangi kitap yeterince dile getirebilecek ?
Ah bu şarkıların gözü kör olsun !
Bütün lisânlar sessiz şu anda
Bütün şarkılar hüzzamda
O vefâsız öyle bir basarak
Geçti ki kalbimin üzerinden
Ve öyle acıttı ki içimin kızıla boyanmış yanını
Lekeli bir gömlek gibiyim kendime
Ve adının değdiği,
İsminin geçtiği her zerreye düşmanım artık
Akrepler sokuyor şimdilerde rüyalarımı
Sakallarımı kestim,
Kısa kestirdim saçlarımı bu hâlimden hoşlanıyor diye
Arayıp,sormuyorum da artık
Kahve falı da istemiyorum
E,artık bir zahmet o’da bir “cee” dese !
Yada
Bir çağrı bıraksa
Bir mesaj atsa,diyorum
Ama nerde !
İçimde pusuya yatmış hüzünlü yanım uyanıyor
Ve hava kararmak üzere
Bafra’nın dar caddelerine gizlenmiş
Sokaklarında voltalıyorum
Kesikler atıyorum kısa mutluluklarıma
Unutuyorum ezberimdeki cümleleri
Bütün kıllıkları ona bırakıyorum
Ne isterdim biliyor musunuz?
Keşke şimdi bir posta pulu olsam
Bilinmedik bir diyara gitsem
Kopsam buralardan
Ama ne mümkün !
Ey vefadan bîhaber sevgili !
Sen şimdi “Ağır Roman”sın
Bense,üşengeç okuyucu
Sen tozlu raflara
Ben lâcivert akşamlara
Marş marş..!
…..gece yalnızlıklarım…17 Eylül 2016 / 02:57