Mıncıklayarak sevdi şu
güçcücük bebeği
Şappadan goca elle vurdu
cavlak başına
Gırk ipi çevirerek boğdu bak
köstebeği
Delikte yavruların tınmadan
göz yaşına.
O güzelim ormanlar söke söke
kel kaldı
Huzur veren tepeler beton
blokla doldu
Serinliğin yerini çorak
topraklar aldı
Geleceği düşünen gara
pürçeğin yoldu.
Yaşam alanımızda uçuşurken
sinekler
El aleme öğütle zehirden
medet bekler
Tefekkürle nazar et guş
saklıyor gidekler
Boğazında yularla maskot
olmuş şebekler.
Set aradan kalkınca sular
hırçın akıyor
Birlikte beraber şer bombayı
yağdırıyor
Çölde ateş misali rüzgâr bile
yakıyor
Şapır şapır kan revan gözden
yaş sağdırıyor.
Mevki makam uğruna her gelen
bir taş attı
Ufuksuzluk sarınca geri
çekilmek yetti
Üç kıtaya hakimken Osmanlı
neden battı?
Eline fırsat geçen soydu cascavlak
etti.
08.10.2016
Ahmet Çelik