BU TOPRAĞIN İNSANLARI

 

     Bir başkadır Anadolu. Bu toprağın insanıyla, bayrağı ve vatanıyla, dili ve kültürüyle baştan yaratılmayı arzulayan bir destandır. Mehmet Akif Ersoy’un en güzel şiirlerinden tutun da Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban romanına uzanıp tüm yaşanmışlıkları yaşayıp görerek bu sanatçılar gibi duyguları kaleme aldırır bu topraklar. Bu toprağın insanıyla ruh bulur edebiyat. Keşfedilmeyi bekleyen bir cevher, kalp atışları son atışını arzularcasına şehitliğe kanar.

     Anadolu toprakları türkü tüter, şiir yazdırır size her bir karışı. Şiir de öyle kolayca anlaşılmaz. Bir şeyleri, vatan hasretini, özlem duygusunu tatmak gerek. Şairin şiirine dışarıdan öyle kolayca girebilmek cesaret ister. “Abartmadan denilebilir ki, herkesin anlayabileceği şiir yalnız aşağı şairlerin işidir. İyi şiirlerin girişleri, tunç kaplı şehir kapıları gibi, sımsıkı kapalıdır; her el o kanatları itemez ve kapılar kimi zaman yüzyıllarca insanlara kapalı kalır.” demiş ya Ahmet Haşim ‘Şiir Hakkında Bazı Düşünceler’ adlı denemesinde. Haşim’in ifadesindeki gibidir zor şiir. Zor ve güçlü şiire ulaşıp onu idrak etmek çaba ister. Sanatla yüklü, cevher dolu, şairin yaşayarak yazdığı o şiirin kapısını aralamadan kırıp içeri girmek cesaret ister.

     Bu toprağın insanıyla kucaklaşır yurdum insanının türküsü. Gelenek, görenek, öz değerler köylü vatandaşımın el emeğinde harmanlanır. “Şairin amacı, her kelimenin cümledeki yerini öteki kelimelerle ilgilerinden, gizemli birleşmelerinden doğacak tatlı, gizli, uçarı ya da sert sese göre belirlemek ve çeşit çeşit kelime ahenklerini, mısranın genel gidişine uydurarak dalgalı ve akıcı, karanlık ya da aydınlık, ağır ya da hızlı duygulara; kelimelerin anlamı üstünde, mısranın musiki dalgalanmalarından, sınırsız ve etkili bir anlatım bulmaktır.diye devam etmiş aynı eserinde sevgili Ahmet Haşim. Şair esrarengiz bir şahsiyet gibi dizelerini tatlandırır ve okuyucu üzerinde derin etki bırakır. Şiirini yazar ve yorumunu okuyucusuna bırakıp gider.

 

     Şiirden örneklerle uzandık yurduma. Türkiye’m, ata toprağım, Osmanlı yadigârı olan bu güzel vatanım sanatın tüm incelikleriyle kalbimde her daim baş tacıdır. Bir musiki gibidir vatan türkülerimiz, destan yazdırır atasözlerimizdeki her bir cümle ve masal gibi yaşatır sizi halk hikâyelerimiz. Bir başkadır Anadolu. Havasıyla, suyuyla, toprağıyla, ılgıt ılgıt esen rüzgârıyla şiir yazdırır her insana. Toprak için var olmalı belki de. Bir çiçeğin güzelliğini seyreder gibi aşkla kaleme aldırır duygularınızı. Yeşeren her bir fidan ruha dokunur da vatan hasreti derinlere işler.

     Roman kahramanları hep içimizdedir. Çalıkuşu, Kuyucaklı Yusuf, Yaban ve daha bizi anlatan birçok eserin ana kahramanı bizden bir şeyler katarak o romanda sevilmiştir. Aidiyet duygusu haz verir her insana. Bu toprağın insanıdır sizi şair, yazar, senarist yapan. Anadolu insanım sayesinde sevildi Türk filmleri. Sağlam, çıkarsız, samimi, yardımsever haliyle tertemizdir köylü vatandaşlarımız. Onları bencilliğe, hırsa ve çıkar peşinde koşmaya iten de yine günümüz insanı ve değişen değerler oldu sonuçta. Her şeye rağmen insan varsa hayat tatlanır ve insan varsa o topraklar ballanır. Yurdum insanından ve vatan toprağımdan herkese içten selâmlarımla. KONUK YAZAR

( Bu Toprağın İnsanları başlıklı yazı KONUK YAZAR tarafından 12.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu