ne zoruma gidiyor biliyormusun annem
seninleyken sensiz olmak annem deyip boynuna sarılamamak
en zor anında yanında olmam gerekirken yanında olmamak
sırtından hançerlenip ölmek isteyip ölememek gibi annem
ne zaman üzülsem önce sen koşardın önce sen yanımda olurdun
sen yanımda olunca sanki tüm dertlerimden kurtulurdum unuturdum herşeyi
bir öpüşün bile ilaç oludu sanki tüm yaralarıma
uzaktan gelen sesin bile derman olurken derdime
hani bana kızım deyişin varya annem
siliyor gözümden gözyaşlarımı kanayan yaralarımı bile
annem canımsın sen benim canımsın annem
yanımda olmasanda varlığın benim hayata tutunma sebebim
sakın beni bırakıp gitme sakın ölürüm yanarım sensiz annem
sımsıkı tut ellerimi bırakma beni sensiz karanlık günlere
birlikte düşelim razıyım seninle dipsiz kuyulara
seninle ölmek bile güzeldir bana inan
nereye gidersen git bırakma beni sakın sensiz
razıyım senin yandığın cehennemde
seninle bir ömür yanmaya annem
çok zoruma gidiyor annem
seni böyle zor gününde yalnız bırakmak
çektiğin acına derman olamamak
ne zoruma gidiyor biliyormusun anne
gözlerin yollarda evlat yolu gözlerken
kimbilir ne çok yanmıştın yüreğin cayır cayır
kaç araba geçtiyse o yollardan saydınmı günlerce
aradımı yaşlı gözlerin yavrularım gelir diye
günler haftalar gündüz gece
hesapladınmı saat saat saniye saniye
hep dedinmi bu değildi başka bir seferde
yavaş yavaş eridimi yüreğin her yıkılışında annem
acı içinde kıvranırken derdine derman olamamak
uykusuz gecelere mahkum olmak gibi
bir yudum suyu bizsiz içmezken sen
bir yudum suyunu ellerimle içirememek
yavaş yavaş nefesssiz kalıp ölmek misali
yaşlı gözlerinden hasret özlem olup dökülürken gözyaşların
yanarken yüreğin için için yanında olamamak
kalbimin sensiz son kez atışı gibi
ne bayram bildin ne bir kez mutluluktan gülebildin
ne acılar ne çilelerle onca evlat büyütüp getirdin bu günlere
acılarınla yalnızmı kaldın annem bir başına
hangi dağa vurayım kendimi hangi taşa vurayım bu başımı
bu nasıl bir acı anne içimde bir volkan yanar gibi