Gösterdim sana hazinelerin yollarını
Ben ulaşamadım ama belki bulursun onları…
Her yumuşak cisme zarar verir
Güle esen saba rüzgarı gibi gelir!
Çağırıcı, senin vazifen duadır
kabul edilmesini beklemek başkadır!
Cebrail’in feyzi gelirse yardıma
Ulaşır herkes, İsa’nın ulaştığına…
Ben bir bostanım ki oraya yağar
Bahar bulutlarından, zülal yağmurları yağar
Bin tane dilim olsa da sana yapar
Ancak infialden başka neyim artar…
İşte iş bu, gerisi hayaller
Elçiye düşen sadece tebliğ etmektir!
Alçaklar ayıplasalar da onları
Kötü sözden uzaktır, onların sahaları
Arap şairi, yani Firezdak der ki;
Onlar babalarım, getir onlar gibisini
Ey toplayan, topladığında bizleri…
Açmak istemiyorum, her şeyi herkese
Aşık gibi gizlilik gerek çevreye
Gerçi anlattım ki rağbet edile
Ölmeden evvel, sonra nedamet edile…
Yakaladılar beni, ayna arkasındaki papağan gibi
Ne söylerse onu söylerim, üstadın ebedi..
Heyhat, Anka’yı kim avlayabilir
Bırak onu, bu işe kalkışan yorulabilir!
Nasıl ulaşılır o saadetler oralar
Yüksek yüksek dağlar, derin uçurumlar…
Yükseklere ulaşmak çok uzaktır
Ulaşırız sanmak ise, ayrı bir tuzaktır!
O saadetlere nasıl ulaşılır, oralar
Yüksek dağlar, derin uçurumlar…
İşte iş bu, gerisi hayal!
Saffet Kuramaz