Nasılsın diyorsan otur
da dinle;
Damlası okyanus yaşlara
döndüm…
Hal bilmez hasretin
gelip geçtiği;
Düşler sokağında
taşlara döndüm…
Dertlere dert kattı
yediğim vurgun;
Bahtının gülmeyen
yüzüne dargın;
Göklere darılmış buluta
kırgın;
Kanadı kırılmış kuşlara
döndüm…
Tükenmedi vedaların yarası;
Bitmiyor ki hüzünlerin kirası;
Bana kaldı gidenlerin sırası;
Sarmadan kafası hoşlara döndüm…
“Ne zaman gülerim” diyor
gözlerim;
Hayat darbesinden bıktı
yüzlerim;
Ahvalime ortak olsun sözlerim;
Kadere çatılmış kaşlara
döndüm…
Bir ben mi şanssızım ben mi kadersiz;
Geçti mi günlerim dertsiz,
kedersiz;
Bahardan habersiz yazdan
habersiz;
Kapımdan gitmeyen kışlara
döndüm…
Yalnızlık önüme efkarı yığan;
Geçen şubat derdi bu yeni
doğan;
Her gece sonunda kendini
boğan;
Akılsız, fikirsiz başlara
döndüm…
Sahipsiz başıboş sokaklar
gibi;
Kuru gün bilmeyen yanaklar
gibi;
Dudaktan öptüğüm bardaklar
gibi;
Hiç ayık gezmeyen keşlere
döndüm…
Ali ALTINLI – 08.11.2016
Saat: 12:16