Şimdilerde Dünya ve dünyalılar Mars Gezegenine yolculuğa hazırlanıyorlar
harıl harıl. Bir öngörüye göre 2025 başka bir ön görüye göre de 2033 yılında
Mars Gezegeninde insan görebilecekmiş bu insanlık. Marslılar da heyecan
içindeymiş, dünyalılar ne zaman gelecek de bizi ihya edecekler diye. Şimdiye
kadar bir dolu safsata dinledik, bir dolu da bilim kurgu dizisi ve filmi
çevrildi. İnsanlar gülmekten ve vakit geçirmekten başka bir şey yapmadılar...
Geçenlerde basından takip ettiğim kadarı ile bu Mars Gezegenine yapılacak
yolculuk o kadar da kolay bir yolculuk değil en nihayetinde. Yedi sekiz ay
sürüyor hesaplamalara göre Marsa gitmek. Düşüne biliyor musunuz? Çok da büyük
olmayan bir uzay gemisinin içinde sekiz ay da oraya gideceksiniz ve de orada
öleceksiniz. Uzay gemisinin yolda her hangi bir arıza yapmayacağının da hiç de
bir garantisi yok. Dünyada ki yakınlarınız mezarınızın başına gelip de size dua
edemeyecek. Aslında acı bir durum gerçekten. İnsanlık için güzel bir şey olup
olmadığı da kesin belli değil.
Mars Gezegenine olan uzaklık elli beş milyon kilometre yaklaşık. Rakam ile
55.000.000 yazarsak. Uzay gemisi de saate 20.000 kilometre hız ile gidiyor.
Normal şartlarda 115 günde gitmesi gerekir. ''Mekiğin seyahati 115 günde
tamamlamasını bekliyor olabilirsiniz; fakat daha uzun sürüyor. Bunun asıl
sebebi, hem Dünya'nın hem de Mars'ın, Güneş etrafında yörüngede dönüyor
olmaları. Mars'a direk nişan alıp roketlerinizi öylece ateşe verip
gidemiyorsunuz; çünkü öyle yaptığınız takdirde oraya vardığınız zaman, Mars
çoktan hareket etmiş olur. Bunun yerine Dünya'dan fırlatılacak olan uzay
mekiğinin, tam da Mars'ın olacağı noktaya hedef alınması gerekiyor.''
Nedir bu başka gezegenleri fetih etme dürtüsü veya duygusu? Ha insan olarak,
emperyalist devletler olarak sanki dünyanın içine az ettiniz, biraz da Marsın
içine edelim diye düşünüyorsanız, onu da başarırsınız diyeyim. Hayır şöyle bir
düşünceniz var ise ondan da vazgeçin, dünya da kıyamet kopacak, siz de
insanlığı tekrar Mars da yok olmaktan kurtaracak ve nesillerin devamını
sağlayacaksınız. Dünya da kıyameti koparan Rabbım ki Mars da onundur aslında,
orada da her türlü istediği doğa olayını gerçekleştirir. Bunu bilmemek için
ahmak ve geri zekalı olmak lazım.
Sizler uğraşın bakalım Marsa gitmek için bizler de mizah yazılarımıza konu
bulmakta zorlanırken, ne güzel yardımcı oluyorsunuz. Bir dolu senaryo yazıldı,
geçmişte ve günümüzde uzay ile Mars ile ilgili... Bakın eskilerden ilk aklıma
gelen. Uzaylı Zekiye diye bir dizi vardı mesela. Bir de Cem Yılmaz Gora'yı
çevirdi. Sonra Deve Kuşu Kabare Tiyatrosunun oynadığı güzel bir oyun olan
Astronot Niyazi vardı. İşte böyle biz Türklerinde uzay ve uzaylılar ile teşriki
mesaisi. Ne diyelim. Halbuki oralara harcayacağınız paraları Dünya'da ki açlığı
ve fakirliği yok etmek için, Afrika'da ki garibanlar için harcasanız insanlar
daha mutlu olurlar gibime geliyor...
Mars bu, bir adı da Kızıl Gezegendir bilirsiniz. Amerikalılarda ''Ulan bu Mars
bile Komünist olmuşta bizim haberimiz yokmuş. Şimdi gidelim de oraya da demokrasi
götürelim, Dünya da başka ülkelere yaptığımız, onları özgürleştirdiğimiz gibi.
'' diye de düşünebilirler. Biz de iki mars bir terse gider tavla oynadığımız
adamın koltuğunun altına sıkıştırıveririz tavlayı. Kolay kolay da kimse bükemez
biz Türklerin tavlada bileğini onu da antiparantez belirtelim. Yani demem o ki
herkeslerden önce biz gitmişiz bile marsa. Hepinize en derin sevgi ve
saygılar...