****************Düğümlendi boğazıma
****************Sadâdan yoksun gırtlak ünsüzü
****************Bir araya getiremedim handân olacak iki sözü
****************Ben “hâb-ı gaflet” ile sürdükçe tarlayı
****************Hüzün yüklü habâblarla dolacak suyun yüzü
****************Ağyâr “ha vurdu ha vuracak” benim öküzü
Bir viyadükte geceyi paylaşan çocuklar gibiyiz
Ciğerlerimi yakan mumların aydınlığında
Yalnızlığımın kirpiklerine yansıyan aksiyle bakıyorum kanadı kırık umudumun imgelerine
Kör gölgeler besliyor karanlığı
Yiyecek ekmek bırakılmıyor tebessüme
Eyyub’un sabrına ortak olmalıyım
Yoksa şeytan değecek kendini boğazlamaya hazırlanan ellerime
Ve uyuyacak tüm müzik kutuları
Zaman küsecek nağmelerime
Ey çölleşen semâ
Vefâ yok sağnak sağnak yağan alevlerinde
Türkü işlenmiyor kırmızı gergeflerinde
Oysa ben kestâne kokan mekânları özledim
Büyük senfoninin sedeflerinde
Dursun Tiftik