Kadının dünyasına girmek hiç de zor değildir, hemen görülür ki; durudur ve güzelliklerle doludur.
Yaş evrelerine göre duygu ve fikir değişikleri yaşarlar.
Örneğin:
0-10 yaşlarında:
Evcilik oyunlarıyla ve oyuncak bebekleriyle kendilerini geleceğin annesi olmaya hazırlarlar...
10-20 yaşları arası:
İlk kalp çarpıntılarını yaşadığı devredir...Eğitim ve dersleri ile karşı cinse duymaya başladığı farklı duygular arasında denge kurmaya çalışır...Platonik sevgiler bu devrenin ürünleridir.Yaşamdaki kişisel hatalar en çok bu zamanlarda yapılır...
Yirmili yaşlar:
Kişilik oluşmaktadır, zor beğenme yılları, insanları ve işi küçümseme ile hayata adapte olmaya çalışmanın yanında, çalışma hayatıyla ekonomik özgürlüğü de kazanınca "mes'uliyet" duygusu bu devirde hissedilir.
Otuzlu yaşlar:
Yuva kurmakta gecikiyor muyum acaba! Kendime daha bir özenle bakmalıyım, aynalar dost bana...
Kırklı yaşlar:
Hala güzel bir kadınım, ne giysem yakışıyor. Saçlarımda tek-tük beyazlar oluşmaya başladı, olsun, saç boyaları var ya, bir kaç sene sonra kullanırım...
Ellili yaşlar:
Saçları boyalı hafif kilolu cici bir anneanne ve babaannesin diyorlar...Ailem genişledikçe sevdiklerim ve sevenlerim çoğalıyor. Mutlu bir kadınım...
Altmışlı yaşlar:
Emekliliğin tadını çıkarıyorum, zamanında sağlık bilgileri edinip hayata geçirdiğimden sağlığımla ilgili bir sorun yok henüz ama ilerde ne olur bilmiyorum...
Yetmişli yaşlar:
Aman Allahım, dost bildiğim aynalar, yüzümde kırışıklıklar oluşmuş. Hayır! Siz dost değilsiniz...Daha benim yapacağım çok işim var, ah, ah!!!
Seksenli yaşlar:
Ayaklarımda, bacaklarımda ağrılar var, uzun yol yürüyemiyorum. Yakın ve uzak gözlük de kullanıyorum. Hayatta kalan arkadaşlarımdan bir çoğu huzur evlerine yerleştiler ama bizimkiler beni bırakmıyorlar, "tontonumuz bizim" diye bana moral veriyorlar. Ailemin gençleri arasında kendim özellikle de ruhum genç kalıyor, onlara teşekkürlerim var...
Doksanlı yaşlar:
Gözümde gözlük, kulaklarımda işitme cihazı, elimde baston ile bu yazıları yazmaya çalışıyorum. Bir de şu takma dişlerim var ya, konuşurken bile şıkır şıkır ses çıkarıyorlar. :-) Offf, her şeye rağmen hayat güzel..
Uzunca zamandan beri valizlerimi hazırlamaktaydım sağ elime açık mavi, sol elime lacivert. Açık mavi olanına iyiliklerimi, inançlarımı istifledim yıllarca, sol elime de günahlarımı ve kırdığım kalpleri.
Neye seviniyorum biliyor musunuz, sağ elimdeki oldukça ağır ama sol elimdeki de pek hafif. Bu beni mutlu ediyor.
Selam ve sevgilerle,
Yurdagül Alkan.