SÖYLEŞİ
Bizlere ihanet eden haini 
Ermeni İngiliz dölü sayarım 
Domuzla ayının bellidir ini 
Bu ine gireni ölü sayarım 
Haruni

Gelin beraberce alalım ele
Adam gibi yazın olmasın hile
Sırtıma vurup da dövseniz bile
Sizi Isparta’nın gülü sayarım
Haruni

Ozanlar ozanın zehrini kusun
Yalakası olmam üç beş deyyusun 
Toprakta şehidim rahat uyusun 
Bunu görmeyeni deli sayarım 
Haruni

Eşkıya yürekler şehire indi 
Birlik beraberlik sanırsın dündü 
Mahşeri kıyamet yaşanan gündü 
Gözden akar derya seli sayarım.
Güldeni

Özerklik istedi adı hürlükmüş 
O gibi görmemek valla körlükmüş 
Adama sorsanız diktatörlükmüş
Bize oynadığı role sayarım
Haruni

Huzuru kaçırıp amaç bölmekse 
Avrupa uşağı olup ölmekse 
Türk iman gücünü şimdi görmekse 
Kurşun dizilecek kula sayarım.
Güldeni

Var mı bizden başka mazluma koşan?
Onu güldürünce delice coşan?
Siz ki zalimlerin ardına düşen
Size cehennemin yolu sayarım.
Mustafa Enes

Bir ölür bin gelir yine yitmeyiz
Levh-i Mahfûz der ki dinde bitmeyiz
Yok, eder bitirir yine gitmeyiz 
Bir nefer iman ki halı sayarım.
Güldeni

Ecdat savaşlarda şehit ve gazi 
Ya Allah nidası diyerek Fevzi 
Kan ile dolsa da siper ve mevzi 
Yaş dolu gözlerin mili sayarım.  
Güldeni


Kendini düşünen gafil kulları,
Haksızlığa lal kesilen dilleri,
Mazlumlara uzanmayan elleri,
Zulmeden zalimin eli sayarım.
Seyit Osman Ayyüz 

Hainler kalleşçe çomak sokuyor
Analar yavruya dua okuyor
Bir filiz kopmuşta cennet kokuyor
Şehidi cennetin gülü sayarım.
Emine Coşkun.


Hainler kalleşçe çomak sokuyor
Analar yavruya dua okuyor
Bir filiz kopmuşta cennet kokuyor
Şehidi cennetin gülü sayarım.
Emine Coşkun.

Bilmem ki bunlara nasıl bakmalı
Hepsinin bir bir kanı akmalı
Atıp ateşlere tek tek yakmalı
Bedeni tutuşsa külü sayarım.
Emine Coşkun


Zehir ettiler ya bize öğünü
Yaktılar yıktılar ülkem köyünü
Elime geçirsem yolsam tüyünü
Başını keserim teli sayarım
Emine Coşkun

Gaflet akar gaflet şakaklarımdan,
Hüznüm okunuyor saç aklarımdan.
Harabeye dönmüş sokaklarımdan,
Bir çöp kaldıranı vali sayarım.
Seyit Osman Akyüz


Masumun kanını hunharca döken 
Yıllanmış çınarı kökünden söken 
Vatanın dağında pusuya çöken 
Edepten çıkanı yolsuz  sayarım
Gönül Gözüm


Hain belli alıp hapise atın
Kanmışı köydeki sığıra katın
Devleti düşünüp yatağa yatın
Mermiyi dağdaki döle sayarım
Ömer Gündoğdu

Düzelmez mayada var ise hinlik
Ölene dek yapar sayısız cinlik
Yağlı urgan boyna asana binlik
Emperyal uşağı kıla sayarım
Ömer Gündoğdu


Yazık olsun nesil nereye gider,
Günbegün yaramız derine gider,
Kanımızı süzer ve muhtaç eder,
Tabiri olmayan fala sayarım.
Namık Kemal BALCI

Zalim gibi içi kara kömürdü,
Yüzümüze baka baka sömürdü,
Memleketi uçuruma götürdü,
Bunları mektubun pulu sayarım.
Namık Kemal BALCI

Mazlumun ahıyla yüzün güler mi?
Tövbeler etsen de sözün kalır mı?
Hak Tela yazmış,  yazın siler mi?
Dinmezse akan kan, çile sayarım.
Nurefşan.

Tekfura verip de sırtını esti
Bilmedi ki ömür birkaç nefesti
Mümine bu dünya zindan kafesti
Bunları gâvurun dölü sayarım
Emre Özbaş

Bakın ozanlarım neler oluyor,
Halkımızdan asker, sivil ölüyor
Faşisti, Feto’su vatan bölüyor,
Başkan düşeş olsa, gele sayarım 
Ahmet Yağmur 

Vatan için o gün sokakta millet
Anlama ruhları uyandı şehvet
Mal mülk yok akılda vatandır servet
O gece ölümü bala sayarım.
Şair Hasan Nadiroğlu 

Umrunda değildi can ile canan
Dertler aynı vatana herkes kurban.
Birliği görünce kaçtı pis şeytan
Öldürdüm nefsimi sala sayarım
Şair Hasan Nadiroğlu





Cümle kalem dostlara teşekkür ederim
( Söyleşi başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 15.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu