ÖYLESİ BEYİTLER
Sen beni dertsiz biri aşka yanmazmı sandın?
Sevgiye kin ve nefret katıp söyle kaç kere yandın.
Giden günün ardından koşan havari gibi,
Deli kısrağa binip coşan süvari gibi,
Benim her tarafımda ateş, küller yanıyor.
Kızıl deniz üstünde kumlar çöller yanıyor.
Gökyüzünde paslanmış sönmüş kutup yıldızı,
Bir dilek tuttum bize gönlümün yetim kızı,
O nazarlık boncuklar efkârından usanır.
Turnalara sorsanız kanadı kırık sanır
Diki dikine yokuş çıkmak demek buyumuş,
Gece tir tir titriyor üstü açık uyumuş,
Rüzgâr sanki kudurmuş hırçın hırçın uluyor.
Ay alaca gülüşte karanlığa soluyor..
Yükünü indirecek öbek öbek bulutlar,
Taşın altında kalıp sıkışınca umutlar,
Gönlünü vatan bilip memleketim sayarak,
Gönlümün toprağında aşkını kutsayarak,
Geceyi tan vaktinde güldürüp çalmıştınız,
Henüz şafak doğmadan öldürüp çalmıştınız,
Güneş kızıl bir şamdan, dağlar koca bir teker.
Kavrulur susuzluktan yürek içini çeker.
Sürüyle göç ederken görmüştüm bülbüleri,
Yansada susuz koymam senden sonra gülleri.
HARUN YILDIRIMI
(
Öylesi Beyitler başlıklı yazı
Harun Yıldırım tarafından
16.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.