Kırık Aynalar
KIRIK AYNALAR
Ihlamur kadar kalabalık kadınlar
Gölgelerine sinerken.
Göklerden kalınca bir ay.
Giyinir,akşamı camdan kalpağıyla.
Dilinde yuvarlanan son güneşi
Toplar,çatıların üstünden.
İncecik kızıl yapraklarla.
Cam kadar kırılgan.
Çelik kadar sert.
Demirden kadınlar.
Paldır küldür botlarla.
Ayaklarının altında ezilen sesleriyle.
Ve dillerinin eğesiyle.
Kütükten yontar kelimelerini.
Dulkalmış bir ayı
Kemirirken bulutlar.
Umutlarını döven deli rüzgar.
Cumbaların omurgasına
Damlayan kandan izle
Düğümlenen
Yabanıl bir çığlıkla.
Düşer, taşları kırık kaldırımlara
İkinci Nuh Tufanıyla
Yıkanmamış kentlerdir kadınlar.
Bin yıllık kağnıyı
Kederleriyle omuzlarken.
Serilir güneşin altına
Sıkkın bir gök.
Küheylanların alnını
Turuncu trompetler döverken.
Buğday yanığı yüzleriyle
Yeşili kursağında kuruyan.
Fırlatılıp bir ceket gibi
Sokağa atılan kadınlar.
Ak bir tel düşerken ruhuna.
Kemanlara uzanıp.
Aşk bakışlarında buzdan heykelken.
Dudakları koparılmış goncadan.
Konuksuz odalarından
Çıkıp gelmeyi
Kırık bir aynanın önünde
Unutmuş kadınlar.
Süheyla Altinkaya Turan
(
Kırık Aynalar başlıklı yazı
Suheyla tarafından
30.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.