Günlerdir televizyonlarda siz de
izliyorsunuzdur, bir araba reklamında böyle hitap ediliyor izleyicilere ''Bu
araba kendi kendini satabilme özelliğine sahip tek otomobildir.'' diye. Hmmm!
Evet, kendi kendini satabilmek çok da önemli bir özellik aslında. Bazıları çok
iyi becerir bu kendi kendini satabilme, kendi kendini pazarlayabilme şeklinde
ortaya çıkan davranış kalıbını. Özellikle de bazı ülkelerin başında ki devlet
adamları diyelim. Bunların o ülkelerin başbakanları, devlet başkanları, kimi
zaman bakanları, devlet kademelerinde önemli yerlerde bürokratik görevler almış
olanları olması da hiç bir zaman bizleri şaşırtmamıştır.
Bazı aklı evveller ''Paranın açamayacağı kapı yoktur.'' derler. Bilmezler ki
bazı kilitli kapıları çilingirlik mesleğini icra edenler açar. Yüreğimizin
kapılarını da para zor açar, her parası olan yüreğimizden şıppadanak içeri
giremez. Ancak ve ancak gönlümüzün ısındıkları kişilere açarız yüreğimizin
kapılarını. Bir de ''Paradan haber ver satın alınmayan vicdan yoktur.'' derler.
Bu vicdan nasıl satılır, nasıl alınır? Bir çok ülke de vardır bizde de var
mutlaka satın alınamayan vicdanlar. O vicdanların sahipleri aynı zamanda tevazu
içindedirler, el çırpıp göbek atmazlar benim vicdanımı kimse satın alamadı
diye... Bazılarında kendi kendini satabilme özelliği varsa da vicdanların, bazı
vicdanları da açık çek bile yazsanız satın alamazsınız...
İnsan kendini niye satmaya kalkar ki? Böyle bir soru sorduğunuz zaman, bunun
bir çok cevabı da olacaktır mutlaka... Kimi popüler olmak istiyordur. Devlet de
önemli kademelerde ise, bulunduğu ülkeye hainlik düşünüyordur ve tabi ki bunun
için o ülkeye düşman olan ülke/ülkeler den mutlaka cebine bir takım maddi
varlıklar girmiştir. Arabalar için kendi kendini satabilmek her ne kadar iyi
bir özellikse de ekonomi ve o araba için, insanların kendi kendini satabilmesi
veya pazarlaması hiç de hoş karşılanmayan bir olaydır.
Vicdan denen bir olgu her zaman devreye giremeyebiliyor. Her ne kadar insanların
çoğunluğunda ama az ama çok mevcut bulunsa da, bazı insanlarda da ki bunların
büyük bölümüne diktatör adı veriliyor, bazılarına kanaat önderi deniliyor,
maalesef vicdanın zerresinden eser bulamıyorsunuz. Onların vicdanları haliyle
cüzdanın arasına sıkıştığı için, bir türlü o cendereden çıkıp da insanın
ruhunda ki sağlam yerini alamıyor. İşte bu tip insanlar kendi kendilerini
satabilme konusunda herkeslerden daha çok bilgi ve beceri sahibi de
olabiliyorlar. Görünüşlerine ve konuşmalarına sakın aldanmayın. Zaten
atalarımızda boşuna dememişler ''Çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz.''
diye...
Kendi kendini satabilme özelliğine sahip insanların en büyük davranış
kalıplarında birisi de, tahmin ettiniz tabi o ince zekanızla hemen, kendilerini
büyük göstermeleri, yapıp ede geldikleri olay ve olguları da azami derecede
abartarak anlatmalarıdır, alçak gönüllülük adlı davranış kalıbı onların yanına
hemen hemen hiç uğramamıştır. Onlar alçak gönüllülüğü insanlar karşısında
alçalmak olarak zannederler hep. En sevdikleri kelime ''Ben'' ''Ben'' ve yine
''Ben'' dir. Hayata dair bir çok cümleleri bu kelime ile başlar. En çok
kurmaktan kaçındıkları kelime kalıbı ise ''Biz'' dir. Oysa biz demek birlik ve
bütünlüktür. Biz olursak sevdiğimiz insanlar ile beraber olursak zorlukları
daha kolay aşarız, aşmaya çalışırız. Biz içinde birden fazla varlık bulunur.
Biz bir bütünüz deriz. Biz kurduk bu ülkeyi deriz. Bizim ile çağdaş uygarlığın
üstüne çıkacak bu ülke deriz. Biz çokluktur, asla yokluk değil. Biz olmayı
becerenler kendi kendilerini satmaya hiç yeltenmezler. Bizin içinde sevgi,
bağlılık, saygı, vardır. Biz Müslümanız. Biz Türk'üz ta Altaylardan beri, hatta
daha öncesi de var tufanlara kadar gider Harbiye Marşında anlatıldığı gibi...
Biz insanız her şeyden önce... Biliriz ki dünyada ve yarında ahirette
Rabbımızın karşısında birbirimize karşı olan üstünlüğümüz de rengimizin,
ırkımızın, cinsiyetimizin hiç bir önemi olmayacak ''Yalnız takvadan başka'' Bir
hadisi şerifte ''Vicdanını hırstan koru.'' der Hazreti Muhammed sav.
Bırakın sadece arabalarda olsun kendi kendini satabilme özelliği, siz kendinizi
birilerine satabilmek, birilerine pazarlayabilmek için fazla çaba harcamayın,
kendinizi sadece sevginin kollarına bırakın gerisi gelecektir mutlaka. Hepinize
en derin sevgi ve saygılar yine...