''Orta Doğuda ki yıkılan tüm mazlum şehirlerin anısına.''
Şehirler ülkeler değildir yıkılan aslında
Gönülleridir insanların.
Ki zamanında taht kurmuştur
Oralara derebeyleri...
Bedevi çadırlarında koyun kuzu çevirirken
El etek öpenleri çoktur.
Diren zulüm diren; ama nereye kadar.
Emeğimiz, alın terimiz
Çocuklarımızın ağlaması ve iç çekişimiz
Gözyaşlarımız eritir saltanatları ve sahte hayatları
Burçlarına diktiğimiz zaman krallıkların
Anlı şanlı özgürlük bayrakları
Taçlarını eritip altın paralar basacağız
Ve sizleri dar ağaçlarından önce
Gönüllerimizin idam sehpalarına asacağız...
Çoktan kaybettiniz bu savaşı
Uzatmalar oynanıyor.
Hala görmüyorsunuz at gözlüklerinizden
Bir gün damarda ki kanın kaynaması
Had safhaya ulaşırsa
Kaçacağınız zaman çok yakın
İnsanların yüreğine çıkmayan
Saraylarınızın altındaki dehlizlerden...