Bazılarınız bana kızacak belki de: ''Bu kadın Orta Doğu'ya takmış!''

Haklısınız. Yalnızca Orta Doğu'da değil, tüm dünyada ezilen,zulüm gören,neden öldüğünü bile bilmeyen o zavallı insanlar; hiç aklımdan çıkmıyor.

Savaş, terör nedeniyle her gün binlerce masum insan hayatını kaybederken, bir şey yiyemiyorum, uykularım kaçıyor, işime konsantre olamıyorum...

Uzmanlar diyor ki; ''Bir şeyleri üst üste insanların gözüne gözüne sokarsanız, bir süre sonra bu durum kanıksanır, normal hale gelir.''

Her gün gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada milyonlarca katliam fotoğrafları, görüntüleri, haberleri yayınlanıyor ve biz bu durumu öyle kanıksamışız ki; elimizde sıcacık çayımız, kahvemiz yada bu kış gününde sıcacık köşemizde otururken veya o konforlu yataklarımızda uzanırken izliyoruz bu görüntüleri..

Bazen da dört başı mamur sofralarımızda ekmeğin içini elimizle çıkarıp kenara atarken; annesi ''SU ÇORBASI!''  yapsın diye yerlerden ekmek kırıntıları toplamaya çalışan çocukları izliyoruz.

''Vah vah zavallılar!!'' diyebiliyoruz bir an için...

Yüzyıllardır süregelen savaşlar 21. yüzyılda vahşete dönüştü.

Savaşın da bir namusu, kuralı vardır. Bir ülkeyle savaşırken; Sivillere, hastanelere, yerleşim yerlerine, ibadethanelere dokunamazsınız.

Çocukları öldüremezsiniz!!

Eğer bunları yaparsanız savaş suçlusu olarak bilmem ne,bilmem ne mahkemelerinde yargılanırsınız!!

Siz bunlara inanıyor musunuz?

Şöyle bir geçmişi ve günümüzü gözünüzün önüne getirin kaç tane isim gelir aklınıza?

Ben yalnızca: Hırvatistan, Bosna ve Kosova'da işlediği savaş suçları nedeniyle yargılanan Eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç' i hatırlıyorum.


Peki yıllardır dünyanın dört bir yanında insanları katleden bu caniler neden o mahkemelerde yargılanmıyor?

Bu dünya yalnızca güçlülerin dünyası değil, Allah o gücü insanlara ,o masumlara yardım etsin diye vermiş,ezsin diye değil!!!


Lütfen şimdi anlatacağım bir kaç sahneyi iyice okuyun:

-Bir kız çocuğu 16-17 yaşlarında...

Bir şeyler yazmış ve sosyal medyada seslendiriyor.

''Bunlar size son sözlerim, birazdan kendimi öldüreceğim, neden mi? Çünkü az sonra askerler gelecek buraya ve bana tecavüz edip öldürecekler. İşte bu yüzden intihar ediyorum. Biliyorum arkamdan fetva vereceksiniz bu kız cehennemlik diye ama şunu bilmenizi isterim ki; sizin bu sözleriniz benim umurumda bile değil.''


-Genç bir anne ölmek üzere olan çocuğunun elini tutmuş Kelime-i Şahadet getirmesi için yalvarıyor.


-Küçücük bir çocuk yara bere içinde ağlıyor ve acısını dindirmek için bir yandan Kur'an okuyor bir yandan beddua ediyor: 

''Allah'ım katil Esed'i mahveyle, onu aleme ibret eyle !!''


-5-6 Yaşlarında bir kız çocuğu, bir evin bodrum katında anestezik ilaç olmadığı için sağlık görevlileri canlı canlı yaralarına dikiş atarken acısını dindirmek için durmadan Kur'an okuyor.


-3-4 Yaşlarında bir kız çocuğu (özel bir kutlama yapıyorlar sanırım) şarkı söylerken tepelerine düşen bombayla hayatını kaybediyor ve kendisinden küçük erkek kardeşi ona sarılıp çığlıklar atıyor.


-5-6 Yaşlarında bir erkek çocuk kanlar içindeki babasına sarılıp gözyaşlarıyla çığlık atıyor: Babaa...Allah rızası için beni bırakma!!


-4-5 Yaşlarında bir erkek çocuk kendisine bir şeyler sormaya çalışan gazeteciye: Beşar bizim evimizi yıktı, bizi öldürdü. Biz ona ne yaptık?

Bizi soydu, vallahi biz bir şey yapmadık!


-5-6 Yaşlarında bir erkek çocuk adama yaklaşıyor, masum bakışlarla: Amca size bir şey söyleyeceğim ama utanıyorum. Üç gündür bir şey yemedik küçük kardeşim için yalnızca bir günlük yiyecek verir misiniz?


-6-7 yaşlarında bir çocuk; annesi ölmüş,ağlayamıyor,yalnızca göğsüne vuruyor ve yalvarıyor: Ya Rab annemi cennette güzel karşıla !!


-2 yaşında EYE..Evleri bombalanmış, bütün ailesini kaybetmiş, göz yaşları düğümlenmiş bir türlü akamıyor, dudakları titriyor.. 

Aynı ortamda 10-12 yaşlarında Muhammet; O da tüm ailesini kaybetmiş..

Kucağında çoktan ölmüş 1 aylık kardeşini kimseye vermiyor ve incitmemeye özen göstererek sallıyor.

Komşu kadınlardan biri; O da tüm ailesini, çocuklarını kaybetmiş, Muhammet' e ''Abdullah öldü!!'' diye haykırıyor.

Muhammet gayet sakin, bir büyük adam vakarıyla: O Allah' a gitti diyerek bir yandan kadını teselli etmeye çalışıyor.


-Genç bir adamın kucağında henüz 1-2 yaşlarında bir çocuk; ''BABAAA!'' diye bağırıp, parmağıyla bir yönü işaret ediyor ve adam çocuğa sıkı sıkı sarılıp: ''O cennete gitti!'' diyor.


-Ülkelerini cehenneme çeviren,  onları sınırlarına tel örgüler çekerek içeri girmelerini engelleyen batılı medeni(!!!) ülkelere,

15-16 yaşlarında bir çocuk dünyanın gözü önünde haykırıyor: ''Bizi ülkenize almayın, bize ekmek de vermeyin ama topraklarımızdan çekilin. Biz orada rahat yaşayalım !''


Savaşlarda en çok yara alan ve mağdur olanlar şüphesiz ki; çocuklardır.

Düşünün bir, o çocukların yaşadıkları travma hayatları boyunca peşlerini hiç bırakmayacak.

Nasıl bir gelecek bekliyor dünyayı?

Bizimle alakası yok,biz olayların çok uzağındayız diye düşünenlere de bir sözüm olacak: Bu parçalanmış, yaralı insanlar bir gün mutlaka karşınıza çıkacak: Bazen bir sapık, bazen bir gaspçı, bazen bir  hırsız bazen de bir terörist!!

Onları bugünden itibaren sahiplenmemiz gerekir.

 Binlerce hayatını kaybeden, sakat kalan,ailesi, geleceği olmayan insanlar dolu dünyanın masum coğrafyalarında.

Sözüm ona, onlara yardım etmek adına malum ülkelerce yapılan her hareket, onların hayatlarını karartmaya devam ediyor.


İNSANLIK ÖLÜYOR !!!

Bizler nispeten daha iyi şartlarda onlar için yalnızca üzüntülerimizi ifade ediyoruz.

Bu yeterli değil !!

Sokaklara meydanlara çıkıp olanca gücümüzle haykırmalıyız:


EY İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ !!

EY LAHEY !!

EY NATO !!

EY UNICEFF !!

EY ABD, AB, RUSYA, ÇİN !!

EY DÜNYA, EY İNSANLIK !!


Neredesiniz????


Saygılarımla

18.12.2006

Sebahat Karagöz

( Lanet Olsun Lanet Olsun Lanet Olsun başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 19.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu