Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Bu yalancı cennet ülkemi şahlandırdıkça şahlandıracağız,
Siz gibi şerefsizlere asla ve asla göz açtırmayacağız,
Ne pahasına olursa olsun!
Siz şerefsizleri boz bulanık sularda boğacağız.
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Bizim için kazdığınız kuyulara kendiniz düşeceksiniz!
İsmimizi her duyduğunuzda korkunuzdan tir tir titreyeceksiniz!
En aydınlık sokaklarda bile karanlıklarda kalacak,
Kurtulmak için elimizi ayağımızı öpmek için sıraya geçeceksiniz!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Yedi düvele meydan okuyan şerefli atalarımızın kemiklerini sızlatmayacağız!
Onbeş Temmuzdan sonra yan gelip yatmayacağız!
İnsanlık ummanında ha bire son sürat yol alabilmek için,
Şan ve şöhretimizi evinizin duvarlarına büyük harflerle yazacağız!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Kokuşmuş boyunlarınıza paslı yularları takacağız!
İnsanlık meşalesini dağlarınızın doruğunda yakacağız!
Karanlık çıkmaz sokaklarda şaşırıp kalacak,
Şanı yüce yaradının hatırına siz şerefsizleri utandıracağız!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Tarih sayfalarına altın harflerle yazılmış atalarımızın torunlarını özünden uzaklaştıramayacaksınız!
Husumet ve adavet duygularıyla bizlere yan yan bakamayacaksınız!
Rollerinizi ne kadar mükemmel yaparsanız yapın!
Bugünden sonra bizim gibi asil bir millete istediğinizi yaptırmayacaksınız!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Dörtnala şahlanmış küheylanlar misali yolumuza aşk ve şevkle devam edeceğiz!
İnsanlıktan nasiplenmek isteyenlere en manidar insanlık derslerini vereceğiz!
Bir esması da el Kahhar olan yerin göğün sahibi şanı yüce Allah’ın yardımıyla,
Siz şerefsiz oğlu şerefsizleri kahır bataklığında perişan edeceğiz!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Rahmana giden yollardaki azim ve gayretimizi engelleyemeyeceksiniz
Ne yaparsanız yapın kardeşi kardeşe düşüremeyecek bizi bölemeyeceksiniz!
Siz şerefsizlerin tamamı üzerimize gelseniz bile,
Seyit onbaşının iman kuvveti misali sırtımızı hiçbir zaman yere getiremeyeceksiniz!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Bu ay yıldızlı bayrak altında yaşayanları artık birbirine düşürüp kardeşi kardeşe kırdırmayacaksınız!
Münafıklık ateşini asil ve yufka gönüllerimizde yakamayacaksınız!
Ne kadar maharetli olursanız olun!
Gönül tarlalarımıza nifak tohumlarını ekseniz de hiçbir sonuç alamayacaksınız!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
İman gücümüzle borazanımız her yerde çalınacak!
Güvendiğiniz en berrak sularınız bir anda bulanacak!
Gül sevdalısı aşk şakıyan bülbüller varken,
Uğursuz baykuşlar gönül hanelerinizde en muhkem yuvaları yapacak!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Gönlümüzdeki insanlık kıvılcımları alev olup arşı alaya yükselecek!
Fikri güzel gönlü güzeller bizi tebrik ve takdir edecek!
Çatlamış kurumuş gönül tarlalarında bile,
Yüce Allah’ın izni ve keremiyle rengârenk Muhammedi güller yeşerecek!
Ey şerefsizler isteseniz de istemeseniz de,
Dört mevsimin yaşandığı bu cennet ülkemde artık rahat rahat dolaşmayacaksınız!
Ergenlik çağına henüz girmemiş çocuğumuzu dahi kandırmayacaksınız!
Her türlü çirkinlik ve şerefsizliğinizi bundan böyle,
İçimize sokamayacak ve bizi bize yabancılaştıramayacaksınız!
31/Aralık/2016
Bu şiirimi üç tarafı denizlerle kaplı dört mevsimin de yaşandığı bu yalancı cennet ülkemi sevenlere atfediyorum.
