Hiç boşuna değilmiş
gözümdeki kıyamet;
Bırak dilde heceler
binbir eziyet çeksin;
Her gece düşlerimde
işlenirken cinayet;
Ya bu kentte ben fazla
veyahut sen eksiksin…
Beklenen şarkıların
seni unuttuğunu;
Bilir misin hasretin
yakamdan tuttuğunu;
Bilir misin dilimin
kaç küfür yuttuğunu;
Ya bu kentte ben fazla
veyahut sen eksiksin…
Kalbime pusu kurmuş
hasretinin eyvahı;
Dinle feryad-ı figan
şarkımdaki her ahı;
Mademki kör topaldır
yarınların sabahı;
Ya bu kentte ben fazla
veyahut sen eksiksin…
Geleceğim diyordun
öğrendik beklemeyi;
Vuslatına beş kala
tehirler eklemeyi;
Nerden bilsin şu gönül
efkârı saklamayı;
Ya bu kentte ben fazla
veyahut sen eksiksin…
Kapanmıyor yaramız
dinmiyorsa acımız;
Koynumda sabahlarken
kahrolası sızımız;
Böyleymiş kaderimiz ve
böyle alın yazımız;
Ya bu kentte ben fazla
veyahut sen eksiksin…
Nereye baksam sensin
kapatıp gözlerimi;
Solmuş resimler saklar
mutluluk izlerimi;
Duysan artık diyorum
şu fakir sözlerimi;
Ya bu kentte ben fazla
veyahut sen eksiksin…
Ali ALTINLI –
08.01.2016
Saat: 00:10