İnsanlar yaşadıkları hayattan memnun olmuyorlar asla. Ufak
şeylerle mutlu olmayı yetinmeyi bilmiyoruz. Hayata dar bir kalıba sığdırıyoruz
çoğu zaman. Ön yargılarla yaklaşıyoruz
insanlara, doğruluğunu sorgulamadan takıntılarımızın peşinde buluyoruz
kendimizi .
Ufak tefek sorunlar çığ
gibi büyüyor içimizde , çözümsüz bir problem halini alıyor. Tutunacak bir dal
arıyoruz çoğu zaman . İnsanların içinde insana hasret yaşıyoruz . Hayat bir fotoğraf ama biz doğru
çerçeveyi bulamıyoruz . İnsanoğlu her şeye bir kulp bulmaya çalışıyor.
Bırakalım bazı şeylerin ucu açık kalsın . Anlamını tam olarak bilmediğimiz
kelimeleri kullanıyoruz . Oysa bir insanı illa top , tüfek , tank mı öldürür?
Bir söz de yaralayıp hatta öldüremez mi insanı ?
Bazı şeylerden haz almayı
öğrenmeliyiz . Her insanın bir tutkusu olmalı onu yaşama bağlayan . Bu bağ
bazen bir insan bazen bir kitap olmalı . Hayatın tüm anlamını bir nesneye yüklemek
de saçma değil midir ? Tek bir şeye bağlanmanın yan etkileri vardır çünkü . Onu
da kaybedince şizofrenik duygulara
kapılır insan . Kısa lafın özü hayatı bir problem olarak ele almak yerine akışa
ayak uydurmalı insan.