Kırılmış hayaller
arasında gezinir
Yorgun ayaklarım
Cam kırıklarının
inadına…
Acı kahkahalar
atarken
Gözlerimin içine
baka baka…
Ben boyun büker
Beklerim…
O yüzden gülmeyi
unuttu
Çoktandır
Gözbebeklerim…
Ne vakit bir çiçeğe
uzansa
Ellerim…
Çekerim ateşe düşen
düşler misali
Verecek kimsesi
kalmayınca
Yüreğin…
Dalından koparmaya
kıyamıyor insan işte
Ellerimi koyup
cebime
Belki de yarım
yamalak şarkılar söyleyerek
Bugünde sensizliğin
bilmem kaçıncı
Cehennemini
yaşıyorum
Saymadığım
Sayamadığım….
Çıkarır cebimden
Dudaklarıma
Bir efkar daha
eklerim
O yüzden gülmeyi
unuttu
Çoktandır
Gözbebeklerim…
Hayal kurmayı
Sessiz sedasız
Fotoğralara
bıraktım
Gülümsemeyi
düşlerime
Gerisi mi
Öyle işte…
Son gemiyi bekleyen
Ya da son otobüsü
Son treni…
Sabırsız
Heyecansız
Cansız lan işte
Cansız…
İçimde boyun büken
bir çocuk
Yeniden koşması
umutlara
Sevdalara
İmkansız…
Yılların sonunda
Boşa giden
emeklerim…
O yüzden gülmeyi
unuttu
Çoktandır
Gözbebeklerim…
Her satırbaşı
sonrası
Başlamak tebessüm
dolu bir cümleye
Alfabenin canını
çıkartarak
Hani olmayınca
olmuyor
Diyerek feryat
ederken kalem
Kendini paralarken
kağıt
Gecenin en berbat
zamanı
Cama vuran yağmur
tanesi
Ben geldim
deyişinin özlemiyle
Dilime dolan o
bakir küfürler…
Sonra…
Sonrası o bildik
sahne…
Koynuma giren
yalnızlığın
O çekilmez varlığı
Kapanırken
gözkapaklarım
Ağır ağır
Bir daha açılmasın
diyerek
Piç olan dileklerim…
O yüzden gülmeyi
unuttu
Çoktandır
Gözbebeklerim…
Ali ALTINLI – 30.01.2017
Saat:23:15