Nilgün eniştesinin mutfaktan çıkması ile, heyecanla teyzesine - Bendeki bazı değişiklikleri aslında görebiliyorum teyzeciğim. Kendimi yaşıtlarımdan daha da olgun buluyorum, eskisi gibi sık ağlamıyorum. Annem, babam ve ablam için daha fazla dua ediyorum. Ayşe teyze - Evladım, bu dünya dualarla ayakta duruyor, Yüce Yaradan tüm insanları farklı şekillerde sınar. Bak! Koca köyde depremden hasar gören bir kaç evin yaralananların, onlarca kişinin yaralanmaları haricinde sadece; Annen, baban ve kız kardeşin vefat etti, neden? Bahanesi ise; Toprak kayması! Yolda yürürken kimisine araba çarpar, kimisinin başına saksı düşür ölür, kimisini de tarlada kene sokup ölür, ve daha neler, neler. Yani ölüm bir kez alnımıza yazılmaya görsün, tecellisi mutlaka yerine gelir. Dua etki, Allah cc bizi insan olarak yaratmış, dünyada her ne var ise bizler için yaratıldı, hayvanların ne sevabı nede günahı var, hal böyle iken onlar dahi doğarken dünyaya öksüz olarak gözlerini açmıyor mu? Şükür etki, bizler varız teyzem, Allah'ın izniyle sana bakıp büyütürüz. Enişten eskiden olduğu gibi, kasabaya gidelim diye bana baskı yapmıyor, kendi giderse gidip evi kontrol mu ediyor, arkadaşlarını ziyaret mi ediyor, artık kendisi bilir, sende okulunu burada bitir, çünkü gönlüm bundan yana. Daha olgunlaştım derken, tam anlayamadım Nilgün geçen gün seni banyo yaptırırken göğüslerinin biraz belirgin olduğu dikkatimi çekti, belkide regl olacaksın. Ben senin anne yarınım, böyle bir durumda ilk açılacağın kişi, elbette benim kızım. Nilgün utanıp gözlerini kaçırarak - Yok teyze olmadım, geçen yıl ablam olduğunda aynen senin bana dediğin gibi, annemde ablama aynı senin gibi öğüt vermişti. Bana güven verdin, teyzem olduğun için kendimi şanlı hissediyorum. Tebessüm eden teyze Ayşe hanım - İki minik yeni doğmuş hayvanın gerçek yaşam öyküsünü sana anlatayım da dinle, bir nevi kıssadan hisse!