Fanisin der gibi, kar yağıyor genç saçlara
Fakir, fukara, evsiz, barksız, yetim, açlara
Başında elmas, olsa da altından taçlara…
Tınlamıyor, “neymişim!” diyene aklı sıra
Terazide eşitçe tartıyor dışarıda!
Yaşadığını sorup, kalbinde seçeceksin
Ölçüp tartıp da kendi kendine biçeceksin
Kim eleştirse artık gülüp de geçeceksin
Kar lapa lapa yağsa, kalp olmalı Hira’da
Kar, “Oku!” mesajıdır, tartıyor dışarıda!
Hani demeli nedir kıyamet, şu saati
Var mıdır bir delili olsak ya kanaatli!
İşte yağıyor, bir bir tartıyor cemaati
Düşünce açılıyor toprak, yanıyor çıra
Ak neymiş gösteriyor, yatıyor dışarıda!
Saat dediğin pusat düşen kar taneleri
Korkuyla soldururken dondurur haneleri
Donatıyor merakı en sağlam kaleleri…
İsteyen Münafığa, peygamber verse hırka
Şerri karlarda örtmez, artıyor dışarıda!
Saffet Kuramaz
… Müslüman için korkunç olan ölüm değil, ölümün şeklidir. Allah'a-Sevgiliye kavuşmaktır bizlerdeki tek gaye... İnsan ne zaman öleceğini bilir mi ki? Allah bizi böylesi belirtilerle Rab ismiyle terbiye ediyor. Esas korkmamız gereken, öldükten sonra amelimiz ile varınca Allah'ın gazabına uğramak olmalıdır. Düşünsenize 3 gün sonra öleceksin yahut kıyamet kopacak deselerdi, bu dünyada yaşam devam eder miydi? Kıyametin veya ölümünün ne zaman geleceğini düşünmek yerine yaşamı Allah’ın istediği şekliyle devam ettirmeye gayret edelim. Ama asla da kıyamet veya ölüm gerçeğini de unutmayalım.
Hangi görüşten olursak olalım, vatan için birlik ve kardeşliği tesis etme zamanıdır bundan gayrısı artık...