Yeni doğan insan: bebeğin bizdeki ifadesi bu. Özel bir ilgi ve özen isteyen, annesinin biriciği, babasının tatlısı... Aynı zamanda, bebekler melektir deriz, onları öyle severiz...

Beşiklerinde, şimdilerde pek kullanılmıyor galiba ama kundaklarında, yüzlerinde, kokularında huzur bulur, üzerlerine titreriz. Büyüdüklerinde ne iş yapacaklarını, kimleri üzeceklerini, kimleri kızdırıp küstüreceklerini, kimleri sevindireceklerini, kimleri seveceklerini, kimlerle arkadaşlık edeceklerini, ülkeleri, dünya ve insanlık için nasıl hizmetler yapacaklarını, belki de ülkelerine, dünyaya ve insanlığa ne türlü zararlar vereceklerini hesaplamaz, sadece bebek yüzleriyle, bebek gülüşleriyle ilgilenir, onlara hiç bir kötülüğün uğramaması için elimizden geleni yaparız.

Nevzat kelimesinin anlamı da yeni doğanmış, bir vesileyle öğrendim. Her yeni doğan, yeni bir umuttur. Bu yıl da tıpkı bir yeni doğan gibiydi bir yıl önce. Yep yeniydi, nelere gebe olduğunu bilmediğimiz halde sevdiğimizdi, kutladığımızdı, karşılarken eğlendiğimiz, sevindiğimizdi. Ya bu gün? sanıyorum hepimizin giden yılı uğurlarken biraz içimizin burkulması için bi dolu nedenimiz oluştu. Bir çok şehit verdik, ülkemiz bir sıkıntılı döneme sürüklendi, maaş zamlarından çok, başka şeyler zamlanınca denge bozuldu, malesef daha yılın ilk gününden itibaren ki hatırlarsınız: ANKARA'da yedi gencimiz doğal gaz zehirlenmesi sonucu yaşamını yitirdi, yani yılın o ilk gününden itibaren, toplu ölümler duyduk, izledik, bir genç kızımızın hunharca yaşamına son verilmesini günlerce, aylarca konuştuk, sanıyorum yine konuşacağız...


İyi şeyler de oldu elbette ve yıl kritikleri yapılacak çok yerde, vurgulamayayım yineleme olmasın. Yukarıda, toplumsal yılı değerlendirdik elbette. Bireysel olarak da, bu yılın başında evimizde, yakınlarımızda olanlar, bir nedenle belki yoklar artık, belki yeni bir nefes katıldı, bir nevzat girdi hayatımıza, belki uzaklara gitti yakınımızda olmalarını istediklerimiz, belki uzaklardayken, daha bir yakınlaştılar bizlere, belki iş buldu bazılarımız, bazılarımız işlerinden oldu belki, bir kaza geçirdi kimileri, düne kadar sağlıklıyken, şimdi bir engelli oldular, amansız bir hastalığı yendi içimizden birileri belki, belki bir amansız hastalığın pençesine düştü kim bilir...

Yani yıl, şu veya bu biçimde tükendi, bitti. Onu uğurluyoruz şimdilerde. Yıla, güne, aya veriyoruz bazı yükleri taşıması için. Bir bebek kıvamında hayatımıza giren bu yılı, şimdi bir an önce geride bırakıp, yenisine merhaba demeyi istiyor, umut ediyoruz. Kalabalıklara karışılarak yapılacak kutlamalar, elleri hep birlikte havaya kaldırmalar, belki tek başına da olsak saat on ikiyi beklemeler... Yeni yıl, böyle karşılanacak. Tüm insanlık, kucağına bu yeni bebeğini alacak, uzun uzun sevip okşayacak, öpüp koklayacak. Sonra? o bebek büyümeye başlayacak. Günler günlere eklenecek ve eğer ömür vefa ederse, yılın sonu yine görünecek. Şimdi umutla elimizi uzattığımız yeni yıl, belki unutulmazlarımızı, belki unutmak istediklerimizi, belki unutmamamız gerekenleri, belki, belki, belki... kim bilir neleri barındıracak. O şimdi nevzat. O hala bir bebek, yani bir melek. Galiba içini bizim doldurduğumuz zamanlar için, o zaman dilimlerinde olan biten için, o zaman dilimini suçlamak biraz insafsızca ne dersiniz? her bebek bir melek. Galiba hiç bir bebek, sonsuza dek melek kalamıyor ne dersiniz? yeni doğan, melekken gidenler hariç...

( Her Bebek Bir Melek başlıklı yazı Fırat AVCI tarafından 31.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu