Bir kış boyunca onun ile ne güzel günler geçirdim. Kah yakınındaydım kah
uzağında. Yakınında olduğum zaman bana hep sıcak davrandı, uzaklarda olduğum
zaman asla yanıma niye gelmedin diye küsmedi... Şimdi ayrılık zamanı geldi
çattı... Biliyorum ki onu çok özleyeceğim. O da beni özler mi artık orasını
bilemem, onun bileceği iş...
Onu beslediğim zaman, dolu dolu ısıttı hem yüreğimi, hem bedenimi, hem de
ruhumu. Kötü bile davransam asla küsmez bana. Bazen hastalanırsa da, damarları
tıkanırsa da yine de bana mısın demez, durumundan hiç şikayet etmez benim canım
sobam o... Soba deyip de geçmeyin. Eskiden, yani bundan kırk elli sene
öncesinde evlerimizin büyük çoğunluğu sobalar ile ısıtılırdı. Kimi kömür ile, kimi
odun ile, kimisi de köylerde kokar yakıt dedikleri tezek ile gürül gürül
yanardı sobalarımız. Kuzine sobalar vardı, üstünde yemek ısıtılır patates
közlenirdi...
En zor olanda bir kış boyu dolan boruların çırpılması ve temizlenmesi işidir.
Kimseler yapmak istemez bu işi... Baba büyük oğlanın üstüne atar, büyük oğlan
küçük oğlanın üstüne, küçük oğlanda anneye yıkmaya çalışır... En güzeli sobayı
çırptıktan sonra bir güzel duş yapıp da temizlenmektir...
Sobalı evlerin en büyük artısı kanımca bir kış boyu bütün aileyi aynı oda da
bir araya toplamasıdır. Kaloriferli evlerde, herkes kendi odasına çekildiği
için mümkün değil bunu başaramazsınız. Bir kötü tarafı ise hava kirliliğine
azami derecede katkı yapmasıdır. Bu da daha sonra o şehirde yaşayan insanlar
üzerinde sağlık sorunlarına yol açacaktır fazlasıyla... Kışın derste sobanın
olduğu oda da çalışılır, sohbet de orada edilir, yemek de orada yenir,
televizyonda orada seyredilir...
Bir kaç gün sonra iş yerimizdeki sobayı, kışın tekrar çıkarmak üzere kaldıracağız
hep beraber. Vefalı dostum benim, ne zaman yanına gitti isem ''Ben bu Ahmet'i
ısıtmam.'' asla demedi. Beni defalarca ısıttığı gibi, bir dolu da
müşterilerimizi ısıttı zaman zaman... Bazı zamanlar çay koyduk üstüne tüpümüz
bitince, yemek ısıttık, kestane kızarttık yeri geldi, bana mısın demedi...
Sevgili dostum Soba, ekim ya da kasıma kadar ayrıyız ama seni hiç aklımdan
çıkartmayacağım yine de... Miadın dolup da emekliye de ayrılacağın zaman inan
çok üzüleceğim arkandan. Hiç bir kalorifer, çok lüks, çok kullanışlı olsa da
senin verdiğin tadı vermiyor inan ki... Sizin de yakınınızda hem yüreğinizi hem
de ruhunuzu ısıtacak biri, bir dost, mutlaka bulunsun. Başınızı serin,
yüreğinizi sıcak tutun her zaman. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...