Yeşil bir çuha üstüne serili
Yaşlıca bir beden olmak,
İyidir mutlaka;
Her saat kendi ölümüne neden olmaktan…
Çaresiz hastalığa yakalanmak gibidir sevmek.
Her gün biraz daha hissederek sonun geldiğini
Ve ona yaklaşmaktan ölesiye korkarak
Adım adım,
Çaresiz o sona yürümektir.
Saplantı olduğunu fark etmez saplanırken
Bağımlı olmasına aldırmadan bağlanır.
Varsa yoksa O der,
Varsa yoksa O.
Varsa, şenlik havasına bürünür dünyası
Zifiri zindandır kâinat eğer yoksa O.
Ölmek kolaydır sevmekten
Der, eski adamlar.
Adamlar eskir, damlar altında.
Vicdanlar eskir günahlardan.
Ve bağlar bozulur gelince bağbozumu….
Anılar eskimez bir tek, düşler eskimez,
Düşünme eskimez….
Silinmez izler bırakır insan severken,
Beyin dalgalarına, nöronlarına
Resmini çizer.
Samanyolunu yeniden kurar Onunla,
Yeniden baş gösteriverir büyük patlama.
Her yanı Ondan izler barındıran,
Her yanı Onunla paralel evren.
Her bir zerresiyle el ele veren.
Ölmek kolaydır sevmekten der,
Eski adamlar.
Ölen daha fazla alçalmaz düştüğü yerden.
En fazla iki metre bez kadar küçülür.
İki gün başı döner, denge kaybeder.
Bir hafta yatakta kalır çok çok,
Sonra ölür.
Oysa öyle midir seven?
Ölmeden hayaletler dolaşır peşinden.
Her ip boğazında düğümlenir,
Her bıçağı geçirmeyi hayal eder içinden
Her kurşuna atlayası
Her köprüden atılası gelir durur…
Her kanserle çoğalır hücreleri,
Her kuduzla yeniden kudurur.
Ölmek kolaydır sevmekten elbet
Taş gibi bir beden daha asil durur,
Sağ elini kalbine siper eden acizden,
Ve kurtarmak için adını daha da düşürmekten
Ölmek çok daha kolaydır, sevmekten…