Sen bakma çehremin kararmasına,
Bazen ergence taşkınlıklar,
Bazen nazar...
Alnımın tam orta yerine bak asıl;
Orda kocaman:
“Sen” yazar.
Yanlış
tedris etmişiz besbelli,
Yanlış
kişilerden, yerlerden; “Er”liği.
Belki tam
olgunlaşmamıştı zihnimiz,
Kafamıza
yerken terliği.
Yarım
kalmışız…
Kapılmışım
ki bir gurura.
Küçük
dağları,
Derin ırmakları,
Yarattım sanırsın…
Oysa küçük
bir köpek havlasa ansızın,
Kucağına
atlamamdan,
Beni tanırsın…
Hele bir
caka, bir fiyaka
Oysa silikon
vadisinden değil bu kafa.
Jelibon
vadisinden olsa olsa
Cepte yarım
kilo kırık leblebi
Felsefe yarıştırır,
Pisagor’la.
Sen bakma
burnumdan soluduğuma,
Kurt adam
gibi ulu orta uluduğuma bakma…
Ulusam seni
çağırırım,
Solusam seni…
Yeter ki eksik
etme burnumun hemen altından
Islak buseni…