Online Üye
Online Ziyaretçi
Çocuklarım bakın size ne
anlatacağım,
Yağmur altında oynamayın
demeyeceğim.
Şimdilik öğretmenliği
bırakacağım,
Ben de çocukluk günlerime
döneceğim.
Nisan yağmurları yağardı ince
ince.
Çağırırdık evlerinden arkadaşları.
Komşu evinin saçağına girince,
Yıkanırdı renk renk çakıl
taşları.
Sokaklarda seller akmaya
başlayınca,
Suyollarını açar karıştırırdık.
Hep beraber üçe kadar sayınca,
Çubuktan gemiler yarıştırırdık.
Parlak kahverengi taşlar
toplardık.
Dalardık çocukça hayallere
konuşurduk.
En güzel taşı bulunca yerimizde
hoplardık.
Yağmur altında ıslanarak
koşuşurduk.
Akşam olup ta güneş batınca,
Dilimiz döndüğünce dua ederdik.
Yastığın altına taşı koyup
yatınca,
“Allah’ım, bu taş çikolata olsun”
derdik.