Şimdi
gönül bahçemde hüzünler açtı artık;
Nasılsın
diye sorma sensiz kazazedeyim;
Duysun
şimdi hayaller iş işten geçti artık;
Kırk
yılda bir gülsem de neş’eden azadeyim;
Nasılsın
diye sorma sensiz kazazedeyim…
Şimdi
umut noksanı sabahlarım çıldırmış;
Yaşıyorum
sanırsın mutluluktan habersiz;
Gecelerim
vakitsiz ifademi aldırmış;
Aklım
firar ediyor durmadan yerli yersiz;
Yaşıyorum
sanırsın mutluluktan habersiz…
Sanki
efkâr doğurtan nemrut yüzlü ebeyim;
Dertlerimin
biterken başlar doğum sancısı;
Hayat
saklambaç oynar neden hep körebeyim;
Sanki
bende toplanmış dünyanın tüm acısı;
Dertlerimin
biterken başlar doğum sancısı…
Yeniden
yeni baştan başlamak imkânsızım;
Nokta
koydum çoktandır ömrümün sayfasına;
Kafa
tutar neştere adam olmaz her sızım;
Kızmayın
laf atmayın şu yürek tayfasına;
Nokta
koydum çoktandır ömrümün sayfasına…
Birde
bana sorun siz nasıldır nefes almak;
Yaşamanın
bam teli hangi perde vurgunu;
Nasıldır
uykusuzluk nasıldır berduş olmak;
Aynalarda
gördüğüm hangi sevda yorgunu;
Yaşamanın
bam teli hangi perde vurgunu…
Zor
ne demek güldürme zora kurban olayım;
Sabahlara
göz yummak gecelerden sonrası;
Boşalsın
gönül narım ben yeniden dolayım;
Ne
demektir kan kusan hecelerden sonrası;
Sabahlara
göz yummak gecelerden sonrası…
Ali
ALTINLI – 04.06.2017
Saat:
23:43