O...
Hem ağlatır
Hemde güldürür
Sabrı sürurla terennüm ettirir
Endişeyi hamiyet içinde dert edindirir
Kanaati irfan boyutunda, sır olarak deruhte eyletendir
Sılaya hasreti, yare firkati, vuslata özlemi suhulet içinde ümit ettirendir
Beşeri zafiyetlerden arındıran, ben içinde ben olduğunu hatırlatan ihsanı berekettir
Gama iltifat ettirmeyen, cefaya aman dedirtmeyen, çileye hamt ettiren umudun inşasındaki sevdadır
Bekle...
Diyorsun
Umut veriyorsun
Bu kalbin halini bilmiyorsun
Sabrın, hasretin, firkatin ağını örüyorsun
Ruhumun hissettiği derin hicranı göremiyorsun
Alıp götüren bir vakit var niçin ihmal ediyor, acı veriyorsun
Bir umudun bahtında, yaşanan hazan ve güz tahtında eritiyorsun
Bir...
Düşünceye
İfade hakkı tanımamak
Ön yargılarla bağnazlık yapmak
Taklit ve hurafe üzerine itikada sarılmak
Keramet ve mitolojiden den vurarak, hak savunmak
Bizzat aklını muhatap alan Allah'a karşı uzak durmak, sanmak
Bir takım tavsiye üzerine cennet kazanmak için hesaplar yaparak avunmak
yaratanın verdiği akıl ve iradeyi pasif hale getirerek köleliğe razı olmak ve bir başkasının iradesini tanımamak
Nasıl bir inanış, nasıl bir hassasiyet, nasıl bir tasavvur, nasıl bir insanlık, nezaketle dinle, kabul etmek zorunda değilsin
Ansızın...
Gelecek, kim ne bilecek
Nasıl bir hal içinde ömür göçecek
Keşkeler, ukdeler işte o an fayda etmeyecek
Şakaklarından ter sökün edecek, gözlerini gören çekinecek
Bir zamanın arifesinde sesin soluğun kesilecek, ölüm nasibini bitirecek
Ne kadar ihmal ettiğin, gaflete rağbet ettiğin, tutunduğun zafiyetlerin ah u zar ettirecek
Mustafa Cilasun