Nice...
Abdal vardır
İnkişaf etmiş vicdandır
Varlığa minnet etmeyen sevdadır
Yaratana adanmış aşıktır, halkla yol alandır
Mecnunun haline vakıftır, masumiyete inanandır
Yüreğinin gücü aşikar olan sabırdır, dağları mekan tutan vefadır
Hak yolunda ve hakikat sevdasına meftun olan candır, onu anlayan azdır
Kalk...
Kır artık esaret gafletini
Hiç tereddüt etme terk et zafiyetlerini
Kalbine korku zerk eden ve silinmeyen izlerini
Çaresiz kaldığın ve düşündükçe daraldığın, ağladığın bedelleri
Ki sen yüreğinin gücüyle ve her şartta tekamül etmek istidadına sahip cansın
Seni senden alan, karanlığın kör kuyularına atan, yaratandan uzak kaldıkça vuran zafiyetlere savaş açmalısın
Vakitsiz
Kararlar vardır
Keşkeleri davet eden dramdır
Asabiyet, hınç, hırs nefsi ihya eden gamdır
Gönü marifet beslemez se, hikmet terk edilirse acı her andır
umut inşa etmekten uzak kalan, hevasına adanan samimiyete yabancıdır
Heves ve heyecan yaşamak için arzular girdabında boğulmak ruhu, vicdanı lekeleyen zehaptır
Sevgi...
Saf ve masumdur
Ruhun aidiyetine tabidir
Hilkati samimiyet ve muhabbettir
Fedakarlık gerektiren vefa edebi nezaketidir
Onu anlamak, unun şiarıyla hadiselere bakmak elzemdir
Onsuz kahır, cefa, çile, sabır ruhu ve yüreği yoran seçenektir
Sevmek salt hissiyatın esaretine girmek değildir, sevmek bir nitelik değeridir
Mustafa Cilasun