Hicran...
Ruhumdan nükseden vicdan
Hikmeti sır olan, yüreği ağlatan Furkan
Kendi halinde, aidiyet istikametinde yol alan
Yetilerin ve bahşedilen nimetlerin şükrünü eda edemeyen insan
En ufak acıda, dert ve kederde şikayet eden, başka adreslere giden heyecan
İtikadi konularda, ameli hususlarda vicdanını rahatlatmak için bahaneye sığınan can
Kendine hizmet için amade kılınan her nimete kayıtsız kalan, hak hukuk tanımayan iz'an
O...
Şimdi
Melülleşen bir haldedir
Yıllara sari çektiği hasret bitmektedir
Yüreği dağlayan, ruhtan hicran damlalarını akıtan haldedir
Bir kelam dahi etmeden, bir name yazmadan firkate giden edeptir
Derin bir hüzün zerk eden kederdir, aniden göçüp gitmesi sinemde yaşayan ukdedir
Hak...
Bir gönül verdi
Akıl marifetsiz garipti
Hikmete kanmadıkca irfan gereksizdi
İrade sultanlık demekti, tercih kaderin tarifiydi
Azimet takva sahibi için zaruretti, haşyet hassasiyetti
Sevgiden gayrı husumet kime gerekliydi, hırs ve hınç nefsin payesiydi
Tutku aklı karartan dertti, sevda bu illetten uzak suhuletti, erdem sahibi bilendi
Merhamet maraz doğurmaz, maraz hasbi olan gönülde bulunmaz, beşer ise zafiyetlerden geri durmaz cahildi
Giderim...
Yorgun ruhumun
Kanatlanmasını beklerim
Akıldır marifetim, hikmetiyle tefekkür ederim
Yar aklıma gelince hüzün içinde çaresiz düşünürüm
İhmal edilen sualleri, ve boşa geçirdiğim zamanları nasıl telafi ederim
Elbette sefilim, beşeri zafiyetler derdindeydim, hidayete talip olmayı nereden bilirdim
Şahit olduğum ayetlere bakan biriydim, gönlü gaflet içinde olan bir yabacıydım, elbette gafilim
Mustafa Cilasun