Meyhane
Kederin karanlık sokağında büzüle büzüle,
Yürürken vardım bir haneye ki ışıkları loş.
Teselli kapısından geçip süzüle süzüle,
Girdim içeride bir yangına ki,yananlar sarhoş...
Bırakarak herkes gerçeğin acıklı yanını ,
Bir masaya donatmış gönlündeki hicranını.
Şişe şişe dert yüklü hayatının seyranını ,
Kadehlerde yudum yudum,ediyordu göz sarhoş...
Efkarlarda içten içe kavrulurken şarkılar,
Alev alev sinelere, dökülüyor rakılar ,
Yaşlanmış nice çınarlar, delikanlı çakılar,
Tutuşmuş aynı şarkıda, yanıyordu köz sarhoş...
Dışarda iş yok evde eş, fark etmiyor burada,
Herkesin makamı müşteri, ünvanı hovarda .
Bir masalık saltanatta lüzum yok asil ada ,
Herkes şeklini gönlünce, çiziyordu öz sarhoş...
Kimi sılasından kopmuş gurbet şaşkını,
Kiminde göz kurumuş, kiminde su taşkını...
Kimi hasretini anlatıyor, kimi aşkını,
Birbirine dertlerini, söylüyordu söz sarhoş...
Anadan öksüz, babadan yetim kalmış yiğitler,
El uzatanı olmamış, varsa yoksa öğütler...
Talihi dalda kurumuş, güneşi örtmüş söğütler,
Ana mey, baba hane çocukmuşça mutlu sarhoş,
Gizli oyun bahçesinde, oynuyor dansöz sarhoş...
(
Meyhane başlıklı yazı
lokman-dasta tarafından
10.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.