Dirençli kadınlar vardır aramızda ve belki de birlikte yaşadığımız...
Onlar ki, en zorlu günlerini açığa vurmazlar, ağlayıp sızlanmazlar...Sıkıntılarını kendileri aşmaya çalışırlar...Zaman ve sabır ikilisiyle başarırlar da...
Sıkıntı ve hüzünlerini neden açığa çıkarmazlar? Yakın çevresindeki sevdiklerine de aynı hüznü yaşatmamak için.
Eşinden şiddet gördüğünde, görünür deliller için "düştüm de ondan" diyerek gururun üstünlüğünü korumakta ustadırlar...
Evliliğinin çekilmez hale geldiğinde evlatlarını düşünür ve "parçalanmış aile çocukları" olarak sorunlarla boğuşmamaları için boşanmayı düşünmezler...
Kaderci bir zihniyetleri vardır, tam anlamıyla alınyazısının kendilerine çizdiği yolu kabullenerek hayatın akışına bırakırlar kendilerini...
Emeklerinin ve fedakarlıklarının karşılığını "ihanet" olarak gördüklerini dillendirmeseler de zihinleri o ihaneti aynı tazeliği ile yaşarlar ve affedemezler sadece zamanını beklerler ve inanırlar ki kişiler yaşattıklarını yaşamadan ölmeyeceklerdir.
Aslında acılarla pişmiştir onlar...
Yaşantılarında yanlışlıkları da olmuştur ama dirençli kadınlar hatalarından ders almayı bilmişlerdir,
Hayatın akışında kimse ellerinden tutmamıştır, yardım almayı sevmezler, bilakis yardım etmeyi severler.
Belki sevgi de görmemiş olabilirler ama sevgilerini hak edenlere cömertçe üleştirirler.
Özlerinde var olan dirençleri onlara dik durmayı emreder, boyun eğmek, yandaş olmak, çıkar için yağcılık yapmak onlara göre değildir.
Pek çok kişi "idolümsün" der ama o kadınlar bu övgüden kendilerine bir övünç payesi çıkarmazlar...
Hesapçıdırlar, maddi konularda başkalarına el açıp rica etmek hatadır onlar için...
Belki bedenleri küçüktür ama yürekleri çok büyüktür,
Kutlamak isterim böylesi kadınları,
Selam ve sevgilerle...
Yurdagül Alkan.