AYRILIK
Maziden kalma aşkın izleri silinmedi
Acıları yük edip koydun cana ayrılık
Masumane sevgimin kıymeti bilinmedi
Hasretliği ödül mü saydın cana ayrılık?
Anladım ki şu bahtsız halimin miadı yok
İçimde büyüttüğüm sevginin bir adı yok
Hiç bahar görmedim ki yaşamanın tadı yok
Dört mevsimi kış edip yaydın cana ayrılık
Kuyuda mahsur kalan Yusuf’un hali gibi
Ferhat’ın deldiği dağ, Mecnûn’un çölü gibi
Kerem’in gözlerinden süzülen seli gibi
Yaşanılan en kötü şeydin cana ayrılık
Umut ettiğim anda yıkmasını başardın
Kalbim ile sınadın hep sabrımı taşırdın
Gençliğimden gizlice nice yıllar aşırdın
Ömrümden paye alıp doydun cana ayrılık
Gelecekten bir ışık beklesem de nafile
Hüzünleri giydirdi sunduğun son defile
Ve Peygamber’in kavli Allah’ın emri ile
Yalnızlıkla nikah mı kıydın cana ayrılık?
Murat Gökçe Karsî
12.09.2017
(
Ayrılık başlıklı yazı
Karsî tarafından
13.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.